Matriksdata Logo

Matriksdata Banner

Bankalar faizden çok 'sürüm'den kazandı

Piyasalarda altı aylık bilançoların açıklanması beklenirken DÜNYA ilk beş ayın rakamlarına göre sektörü analiz etti. Bu sürede kamu bankalarında yıllık kar büyümesi yüzde 48, özel bankalarda yüzde 44 seviyesinde gerçekleşti. Bankacılar, sektörün faiz marjında önemli bir değişme olmadığını belirterek gözlenen kâr artışının, kredi büyümesinden sağlandığını yani sürümden kazanıldığını ifade ettiler. Yeni kredilerin artması ve ekonomik büyümenin hızlanması sayesinde sorunlu kredilerdeki artış yavaşladı, ayrılan karşılıkların sınırlı kalması bilançolara olumlu yansıdı. Bankaların bu yılın ilk yarısında göz dolduran kârlılık artışının temelini geçen seneye göre ‘kat’ladıkları kredi büyümesi oluşturdu. Sektörün net kârı, bu yılın ocak-mayıs döneminde 2016’nın aynı dönemine göre yüzde 50 artarak 21 milyar 173 milyon liraya ulaştı. Mayıs ayı kârı ise yüzde 19 artışla 3.7 milyar TL oldu.

Bankacılar, sektörün faiz marjında önemli bir değişme olmadığını belirterek ilk yarıda kâr artışını, kredi büyümesinden yani sürümden geldiğini söyledi. Uzmanlara göre kâra etki eden başlıca gelişmeler şöyle sıralandı:
Net faiz marjı ilk çeyrekte önemli bir değişme göstermezken ikinci çeyrekte mevduat faiz oranlarının yükselmesine bağlı olarak göreli olarak daraldı. Buna karşılık kredi hacmi önemli ölçüde büyüdü.
Yeni kredilerin artması ve ekonomik büyümenin hızlanması sayesinde sorunlu kredilerdeki artış yavaşladı, ayrılan karşılıklar sınırlı kaldı.
Bankalar operasyon giderlerindeki artışı yavaşlatan uygulamaları titizlikle hayata geçirmeye devam etti.
Haziran kârı 1 milyar TL daha az gelecek
Sektörde kar rakamları göz doldursa da yılın kalanında resim biraz daha farklı olacak. Bankacılık kaynaklarının DÜNYA için hesapladığı verilere göre geçen yıl haziranda aylık bazda 4.7 milyar TL net kâr eden sektör bu yılın haziran ayında, geçen yılın neredeyse 1 milyar TL altında, 3.5-3.7 milyar TL aralığında bir kâr rakamı açıklayacak.
Bankacılık sektörünün bu defa kamuoyunun en çok dikkat çeken ama bbankaların da ‘ekonomik büyümenin desteklemek için kredi büyümesinin sürdürülmesinin olmazsa olmaz cephanesi’ olarak gördüğü özkaynaklar açısından kârın etkisini konuştuk. Bankacılar karın tamamının özkaynaklara ilave edildiğini, güçlenen özkaynakların hem kural hem de ekonomik olarak kredi büyümesini destekleyen çok önemli bir faktör olduğunu vurguladı. Bankacılara göre artan özkaynaklar bir yandan düzenleme gerekliliği düzeyinin karşılanmasına yardımcı olurken, ekonomik sermayenin büyümesine de katkı verdi. Bir bankacılık kaynağı, “Özkaynakların güçlenmesi riskler ve beklenmedik şoklar karşısında bankaların bilanço sağlığını desteklemekte ve kredilerin sürdürülebilirliğinin teminatını oluşturmaktadır. Özsermaye yeterliliğinin yüksek olması, hem yerli hem de yurtdışı yatırımcıların güvenini arttırmakta, bankaların faaliyetlerini sağlıklı bir yapıda sürdürmesine imkan vermektedir. Özkaynakları yeterli olmayan bankacılık sektörünün ekonomiye yük olacağını, güçlü özkaynakları olan bankacıılık sektörünün ise ekonomiye destek olacağını belirten bankacılara göre, ekonomi büyüdükçe ve güçlendikçe bankalar büyümekte ve sağlıklı bir yapı kazanmakta, bankalar sağlıklı oldukça ekonomik büyümeye daha fazla destek vermektedir” açıklamasını yaptı.
Türkiye’nin önde gelen bankacılık analistleri, bankaların kârının hep göz önünde olsa da halka açık şirketler arasında kârlılık anlamında bankaları sollayacak pek çok sanayi şirketi olduğunu belirtiyor. Çeyreksel bazda karşılaştırmalarda ise bankaların kar düşüşü yaşadığını kaydeden analistler bu anlamda ikinci çeyreği daha zayıf
buluyorlar.
İlk çeyrekte hem KGF hem marjlar destekledi
İş Yatırım Araştırma Müdürü Bülent Şengönül, bankaların ilk çeyrekteki artışında KGF ile kuvvetlenen kredi artışı ve net faiz marjından gelen desteğin etkisinin hissedildiğini belirtti. Şengönül, “İlk çeyrek kar artışı kuvvetliydi. Bankalar yıla düşen mevduat maliyetleri ile girdi. Fonlama tarafında elleri daha rahattı. Net faiz marjında yıllık 100 baz puannlık etkinin avantajını yaşadılar. Ama kâr artışını tetikleyen en önemli neden KGF önceliğinde kredi büyümesi oldu. Burada da ocak ayından başlayarak özel bankaların bayrağı eline aldığını görüyoruz. Mart - nisan aylarında da kamu bankaları devreye girdi. İlk 3 aydaki kredi büyümesinin motoru özel bankacılık oldu. Bir başka faktörde komisyon gelirlerinde kaydedilen yüzde 20’lik artış olarak karşımıza çıkarken KGF’nin bir olumlu etkisi ile takibe atılan kredilerde görülen yavaşlama oldu. Dolayısıyla provizyon baskısının da yavaşlamasıyla birlikte parlak bir birinci çeyrek yaşadığımızı söyleyebiliriz” dedi. Şengönül, yılın ilk çeyreğinde hemen hemen her bankanın tahminlerin üzerinde kâr artışı kaydettiğine değinirken ilk çeyrekte bankalardaki kârlılık artışında ‘iyi seyreden marjlar ve KGF etkisiyle kuvvetlenen kredi büyümesi’ hikayesinin yattığını aktardı.
Net faiz marjında TÜFE’ye endeksli kağıtlarda enflasyonun aynı dönemde yüksek seyretmesi nedeniyle yazılan gelirin yüksekliğin ilk çeeyreğe özel bir başka gelişme olarak ortaya çıktığını kaydeden Şengönül, “İkinci çeyrekte de TÜFE’ye endeksli tahvillerden yazılan gelir yüksek seyrediyor ama ilk çeyrekteki kadar değil. İkinci çeyrekte bu defa krediler tarafında kamu bankalarının etkisini daha fazla hissettik” ifadelerini kullandı.
İkinci çeyrekte, birinciye göre düşüş var
Şengönül, ikinci çeyrekte yüzde 10’luk kar düşüşünün kendileri için sürpriz olmayacağını söylerken “Özellikle kamu bankalarında, ikinci çeyrekte, ilk çeyreğe göre yüzde 10’luk bir düşüş göreceğiz. Özel bankalarda ise 2 banka Akbank ve Garanti, TÜFE’ye endeksli tahvil gelirlerini bekledikleri enflasyona göre yansıttı. Akbank’ın beklediği enflasyon yüzde 7,5 Garanti ise yüzde 8’di. İkinci çeyrekte bunu yüzde 9.5’e revize ettiler. Dolayısıyla TÜFE’ye endeksli tahvillerden banka başına 200’er milyon TL’lik artı bir gelir artışı yazılacak. Bunun katkısı ile özel bankalarda çeyreklik bazda kar görünümü kamu bankalarından daha az yüzde 5 gibi bir kar düşüşüü olacak. Dolayısıyla sektörel bazda ikinci çeyrekteki kar düşüşü yüzde 8 civarında olacak” değerlendirmesini yaptı.
Bankalar geçen sene ikinci çeyrekte Visa hisselerinin satış gelirlerini yazmıştı. Tek seferlik bu gelir bankalar açısından bu sene baz etkisi oluşturacak. Şengönül, “Yine de haziran ayında, yıllık bazda yüzde 40’lık bir kar artışını göreceğiz çünkü birinci çeyreğin kuvvetli etkisi yılın tamamını da etkilemiş olacak” dedi.
İlk çeyrekte KGF’de bayrağı özel bankalar taşırken ikinci çeyrekte bayrak kamu bankalarına geçti. Şengönül, “İkinci çeyrekte kredi büyümesini kamu bankaları sürükledi. Mevduat maliyetlerini de yukarı doğru ivmelendiren gelişmede bu oldu. Çok hızlı hareket ettiler. İlk çeyrekte özel bankalar biraz daha kademeli gitmişti” diye konuştu.
Regülasyon değişiklikleri pozitif etkiledi
Son dönemde bankalar lehine yapılan regülasyon değişikliklerinin de devam etmesini bekleyen Bülent Şengönül, “Genel karşılık oranlarının düşürülmesi büyük banka başına 1,5-2 milyar liralık rezerv yarattı. Rating kuruluşlarının not düşürmesinin ardından 1,5-2 puanlık sermaye yeterlilik rasyolarında düşüş ile karşılaşacaktık. Bu bertaraf edildi. Zorunlu karşılıklar sıfıra indirildi. Bu da önemli bir adımdı. Bugün SYR yüzde 16.7 gibi yüksek bir seviyede. Bankacılık sektörünün fonlama gibi ya da sorunlu kredilerin yapılandırılması gibi çok önemli problemleri var ama sağlıklı. Ayrıca kredi büyüme hızının ikinci yarıda daha normal seviyelerde seyretmesi fonlama tarafındaki problemi de nispi olarak azaltacak. Mevduatta bundan sonra çok olumsuz bir şey olmazsa yüzde 1415’ler görülmeyecektir. Hatta son çeyrekte fırsatı yakalarsa Merkez Bankası’nın 50 baz puanlık bir faiz indirimi fırsatı da yakalayacaktır. Gelişmeler beklentilerimizle uyumlu realize olursa 2018 için bankalar bu defa net faiz marjının desteğiyle iyi bir yıl daha geçirecektir” diye konuştu.

Şengönül net faiz marjının 2017’de yatay bir seyirle kapanmasını bekliyor. Şengönül, net faiz marjının ikinci çeyrektte 30 baz, swap maliyeti giydirilmiş marjın ise 60-70 baz puan aşağıda olacağını hesaplıyor. Şengönül, aktif kalitesinin de KGF etkisi ile daha iyi bir noktaya geldiğini belirtti.



< 24.07.2017 diğer haberleri için tıklayınız.

KVKK | Çerez Politikası | Aydınlatma Metni | Cookie Seçeneklerini Güncelle