Türkiye’de 10 bin kişilik istihdamı ile ikinci, işlem hacminde 2 milyar dolar ile beşinci sırada yer alan Bursa Serbest Bölge (BUSEB), alanını büyüttü. 77 bin metrekarelik ek bir alanla sanayicilere hizmet vermeye hazırlanan BUSEB, gelecek yeni yatırımlarla 2 bin 500 kişilik ek istihdam sağlamayı ve işlem hacmini 2.5 milyar dolara çıkarmayı hedefliyor.
BUSEB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Mahmut Yılmaz, 825 bin metrekarelik alanda yapılan büyütme çalışmasıyla bölgenin 908 bin metrekareye ulaştığını söyledi. Yüzde 97’si dolu olan bölgede sanayicilere açılan yeni alanlarla yatırım hacmini de arttırdıklarını anlatan Yılmaz, 10 bin olan istihdamın kısa sürede 12 bin 500’e yükselmesini beklediklerini kaydetti. Yılmaz, işlem hacmi 2 milyar dolar olan bölgenin, alacağı yatırımlarla 2.5 milyarlık bir işlem hacmine ulaşacağını dile getirerek, “Başta demir çelik, otomotiv sektörleri başta olmak üzere çeşitli yatırımcılardan talepler alıyoruz. İşlem hacmi yönünden Türkiye’deki ilk 5 serbest bölge arasında yer alıyoruz. Arazimizin büyümesiyle bu sıralamada yukarı çıkacağız. Bursa Serbest Bölge’nin arkasında diğer bölgelerden farklı olarak Bursa’nın üretim ve ihracat gücü yer alıyor. Bugüne kadar gelen yatırım taleplerine olumlu yanıt verememiştik. Bölge olarak en büyük hassasiyetimiz de çevreye zararlı olmayan tesislerin bölgede faaliyet göstermesi. Çevreci sanayiyi arıyoruz. En önemli kriterimiz de yüksek katma değerli ürünler üreten firmaların bölgede yer alması” dedi.
Ekonomiye katkı koyan firmalar
Serbest bölgelerde üretim yapan şirketlerin ve ihracatçı firmaların avantajlarının devam ettiğine işaret eden Mahmut Yılmaz, BUSEB’in çevresinde büyümeye müsait alanlar olduğunu, önümüzdeki süreçte bu olanakları da değerlendirmek istediklerini aktardı. Bölgede otomotiv, hava süspansiyon sistemleri, demir çelik, kablo ve elektronik sektörleri gibi alanlarda faaliyet gösteren 90 farklı firmanın yer aldığını dile getiren Yılmaz, “Halihazırda bölgede Aunde Teknik, Yazaki, Çimtaş, Leoni Kablo, Ficosa, Orau Otomotiv, Raicam, Schwartz Hautmont, Vibracoustik CV Air Springs, Baktat, Acel Elektrik, Kemi Metal, Epsan, Almen, Summit Steel, TSPT Çelik gibi Türkiye ekonomisine katkı koyan firmalar yer alıyor” diye konuştu.
Tünelle limanlara bağlantı planı
BUSEB’in limanlara yakınlığıyla avantajlı bir bölge olduğuna işaret eden Yılmaz, bölgenin kuruluşunda limanlarla tüneller aracılığıyla bağlantı sağlanarak bir gümrük koridoru kurulmasını planladıklarını hatırlattı. Mahmut Yılmaz, “Bu proje hala gündemimizde. Biz burada limanlarla aramızda bir gümrük koridoru yapabilirsek, tek beyanname ile bölgeye giriş çıkış sağlayabiliriz. Birincisi maliyet ikincisi de buradaki limanlar ile görüşmeler yapılması gerekiyor. Burayı daha aktif hale getirmek kurulduğumuzdan beri gündemimizde” değerlendirmesini yaptı.
“Serbest bölgelerin avantajları artırılmalı”
Serbest bölgelerin cazibesinin artırılması için bürokrasinin azaltılması gerektiğini savunan Yılmaz, belirlenecek belli bir limit üzerinde ihracat yapan firmaların muhtasar vergisinden muaf tutulmasının ihracatçılara avantaj sağlayacağını savundu. Mahmut Yılmaz şunları söyledi, “Katma değer vergisiyle ilgili mevzuatta bazı çelişkileri var. Serbest bölgeye girerken ne olursa olsun, nerede üretilmiş olursa olsun, bölge içindeki sanayiciler istifade edecekse, KDV’den muaf olması sağlanabilir. Bu da teşvik unsuru olur. KDV ile hizmet alan bir serbest bölge yatırımcısı, bu KDV’yi hiçbir şekilde mahsup edemiyor. Bu da maliyetlerini artırıyor. Bu konu üzerinde düşünülmeli. Serbest bölgelerin kuruluş aşamasındaki kanunlar neyi ihtiva ediyorsa, aynı kanunlara dönülmesi avantajları artıracaktır. Bölgelerde ihracat ile üretimin desteklenmesi çok daha akıllıca olacaktır. Türkiye’nin ihtiyacı olan daha çok üretim ve ihracattır. Bunu başmak kolay değil. Bu noktada desteklenirlerse ülke adına kazanım olur.”
< 28.05.2019 diğer haberleri için tıklayınız.