Matriksdata Logo

Matriksdata Banner

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Vatanı Satmak, Yüksek Faizle Olur

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şah Fırat" operasyonu eleştiren muhalefete ser sözlerle yüklendi. Dün Türkiye'nin Suriye'de maceraya sokulmaması gerektiğini haykıranların bugün toprak kaybetmekten söz ettiğini belirten Erdoğan, "Orada bir metre kare toprağımız kaybolmamıştır. Şu anda dünyanın en sıkıntılı olan bölgesine girildi, oradaki askerlerimiz ve manevi emanetlerimiz alındı ülkemiz sınırına yakın bir yere nakledildi. Türkiye'yi hemen yanı başımızdaki kaos ortamına sokmak isteyenlere engel olmak için stratejik bir hamle yapmak vatana hizmet etmektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Valiler Toplantısı için Ankara'da bulunan valilerle öğle yemeğinde bir araya geldi.

Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki yemekte konuşan Erdoğan, "Siz milletle aranıza mesafe koyarsanız, millete tepeden bakarsanız, milletin derdine, sıkıntısına, talebine kapınızı kapatırsanız asla başarılı bir kamu görevlisi olamazsınız. Bu biz siyasetçiler için de, şimdi siyasetten biraz kopuk gibi olsak da aynen geçerlidir" dedi.

-"BİR ŞUT DA SİZ ÇEKMEDİYSENİZ..."-

Valiler için hizmetin "gerek" olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gece gündüz demeden, kar, kış demeden her fırsatta, her vesile ile milletin içinde olmalısınız. Sadece siz değil, eşlerinizle beraber. Bazı valilerimiz bakıyorum eşlerini ya Ankara'ya bırakıyor, ya İstanbul'a bırakıyor kendisi de Doğu, Güneydoğu oralarda ise hanımsız olarak valilik yapıyor. Kusura bakmayın böyle valilik olmaz. Bunu burada tekraren söylemek zorundayım çünkü halk kendisini eşi ile birlikte görmek ister. Bunu özellikle hatırlatmak istiyorum. Eğe bulunduğunuz şehirde mahalle kahvesinde oturup oradakilerle çay içip sohbet etmemişseniz, özellikle hanım valilerimiz evlerde bunu aynen yerine getirememişse, o zaman bu işte bir sıkıntı var demektir. Köy meydanındaki elektrik direğinin yanına çömelmiş amcanın yanına gidip te iki kelam etmemişseniz, tarlada çalışan rençperle konuşurken paçanıza toz, çamur bulaşmadıysa, fabrikada çalışan işçi ile muhabbet ederken ayakkabınıza yağ sıçramadıysa, şehrin arka sokaklarında maç yapan çocukların topuyla bir şut da siz çekmediyseniz, dört duvar arasında çile dolduran hastanın yanındaki sandalyede oturup hatırını sormuşluğunuz yok ise, yoksul evinde kendi getirdiğiniz erzakla hazırlanan ikramdan yemişliğiniz olmadıysa, esnafla yarenliğiniz, muhtarla dostluğunuz, öğrenci ile şakalaşmanız baki değilse, burada bir yanlışlık var demektir" diye konuştu.

-"SURİYELİ KARDEŞLERİMİZE EN İYİ ŞEKİLDE HİZMET ETMEYE ÇALIŞIYORUZ"-

Milletin içinde olmayanın milletin derdini bilmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"Tüm çevremiz istikrarsızlık içinde, Suriye'de yaşananlar tam bir insanlık dramı. 350 bin insanın hayatını kaybettiği 5 milyon insanın diğer ülkelere sığındığı bir yerde uluslararası toplum halen bir şey yapmadan lafla, sözle hadiseye seyirci kalmaya devam ediyor. 350 bin insanı öldüren bir katile, bir zalime güya bu topraklardan, güya siyaset yaptığını birileri ziyarrete gidebiliyor. Bunu yapabilir, bu bizi içerde hakikaten ciddi manada muhasebeye sevk etmesi gereken bir konudur. Dün Fransa Devlet Başkanı Holland'ın kendi ülkesinden bazı milletvekillerinin Suriye'ye gitmesi veya gidecek olmasından dolayı onları hakkında yaptığı açıklama, gönüllere su serpen açıklamaydı. Böyle bir katile nasıl olur da Fransa gibi bir ülkenin milletvekilleri nasıl gider? Biz ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize en iyi şekilde hizmet etmeye çalışıyoruz. BM'de çıktı o bayan bir konuşma yaptı, şu anda dünyada en çok mülteci olan ülke Türkiye.Sıkıntılar olabilir, bunlar gelmediği zaman sıkıntılar olmuyor muydu? Yine benzer sıkıntılar oluyordu ama unutmayalım ki dara durmuş, dara düşmenin ötesinde bombaların altında kalan bu insanlara bu millet kucağını açmak suretiyle hem insani, hem vicdanı hem de İslami bir görevi yerine getirmişti.

-"İŞLER ETEPE TAKLAK OLDU"-

Suriye içinde örgütlenen ve 120 ülke ile birlikte bizim de desteklediğimiz muhalefet tam netice almaya yaklaşırken bir anda DAİŞ diye bir örgüt icat edildi, işler tepe taklak oldu. Irak'ta bir önceki hükümetten kaynaklanan kırılmaları fırsat bilen örgüt orada da suretle etkin hale geldi. Aslında ortada tanımlanan bilen tabanı, tanımlanabilen hiyerarşi tanımlanan bilen hedefi olmayan bir yapı var. Bölgenin kendi içinde ve küresel düzeyde ek çok hesap bu çatı altında, bu sim altında görülmeye çalışılıyor. Her şey ortada. Musul'da kütüphane yapan, camileri yıkan yakan, aynı şekilde türbeleri yıkan yakan bu örgütle, ülkemizde okulları yakan örgüt arasında aslında hiçbir fark yok. Onlar da yeri geldiğinde camileri yakıp yıkıyorlar. Okulları aynı şekilde yakıp yıkıyorlar.

-"ORADA BİR METRE KARE TOPRAĞIMIZ KAYBOLMAMIŞTIR"-

Ülkemizin uzunluğu 911 kilometre olan Suriye sınırı, 510 kilometresi bir örgütün 20 kilometresi bir başka örgütün kontrolü altında. Irak'ta ise sınırlarımızın bulunduğu bölgesel hükümet ile merkezi hükümet arasında sorunlar var. Böyle bir ortamdan Türkiye bir yandan kendi vatandaşlarının güvenliğini sağlamaya, diğer yandan bu ülkedeki kardeşlerinin sıkıntılarına çare olmaya çalışıyor. Böyle bir ortamdaki dahi ülke içindeki siyasi partilerin birlik, beraberlik içinde hareket edemiyor olmasıdır. Süleyman Şah Türbesinin nakli konusundaki tartışmaları gördük, hep birlikte yaşadık. Dün Türkiye'nin Suriye'de maceraya sokulmaması gerektiğini haykıranlar bugün toprak kaybetmekten söz ediyor. Üstelik bu konuda sadece hükümeti, sadece iktidar partisini eleştirmekle kalmıyor. Şahsımı, Genelkurmay Başkanımızı, komutanlarımızı onların nezdinde tüm silahlı kuvvetlerimizi hedef alıyorlar. Hâlbuki gayet başarılı bir operasyon yapılmıştır. Orada bir metre kare toprağımız kaybolmamıştır. Tam aksi olmuştur. Şuanda dünyanın en sıkıntılı olan bölgesine girildi, oradaki askerlerimiz ve manevi emanetlerimiz alındı ülkemiz sınırına yakın bir yere nakledildi. Ben hükümetimizi ve kahraman silahlı kuvvetlerimizi bir kez daha tebrik ediyorum.

-"VATANI SATMAK ÜLKEYİ KRİZE SOKMAKLAA OLUR"-

Yeri daha önce çeşitli sebeplerle iki defa değişmiş bir türbeyi üçüncü defa taşımış olmayı vatanı satma olarak nitelendirenler açık söylüyorum vatan kavramının ne olduğunu bilmeyenlerdir. Vatanı satmak nasıl olur biliyor musunuz; ortadaki açık gerçeğe, somut gerçeğe rağmen kahraman askerlerimizi tehlikeye atmakla olur. Vatanı satmak, kendi dirayetsizliğiniz, kendi iş bilmezliğiniz yüzünden ülkeyi kriz üzerine krize sokmakla olur. Vatan satmak, bu topraklarda bin yıllık ortak geçmişi olan insanların birliğini, beraberliğini, kardeşliğini saplayamayarak ülkenin maddi manevi kayıplara uğramasına göz yummakla olur. Vatanı satmak, yüksek faizle, yüksek enflasyonla, kötü yönetimle ülkenin ve milletin kaynaklarını heba etmekle olur. Türkiye'yi hemen yanı başımızdaki kaos ortamına sokmak isteyenlere engel olmak için stratejik bir hamle yapmak vatana hizmet etmektir



< 27.02.2015 diğer haberleri için tıklayınız.

KVKK | Çerez Politikası | Aydınlatma Metni | Cookie Seçeneklerini Güncelle