Palm yağı ya da diğer adıyla Palmiye yağı, palmiye meyvesinden edilen bir yarı katı bitkisel yağ. Ağırlıklı olarak makina yağı, dizel veya biyodizel üretiminde kullanılsa da, bisküviden şampuana her yerde rastlayabildiğimiz bir yağ türü. Ve dünyanın bu yağa olan bağımlılığının oldukça olumsuz çevresel sonuçları var.
The Guardian gazetesi, “Palm yağı alışkanlığından kurtulmak için çok geç mi kaldık?” sorusunu gündeme getirmiş.
Sabunları daha köpüklü, rujları daha yumuşak ya da dondurmaları erimeye karşı daha dayanıklı hale getirmek gibi bir özelliğe sahip olan palm yağı, bir tür mucize yağ olarak değerlendiriliyor. Bu nedenle de insanlar bu yağdan vazgeçemiyorlar. Fakat diğer yandan palmiye meyvesinin yetiştiği yerlerde, insanlar daha fazla palmiye ağaçları ekmek için ormanları yakıyorlar, çevreyi kirletiyorlar, insan hayatını tehlikeye sokuyorlar ve küresel ısınmayı hızlandırıyorlar.
Palm yağı; margarin, bisküvi, kahvaltılık tahıllar, şampuan, ruj, çikolata, deterjan ve çikolata gibi çeşitli ürünlerin yapımında kullanılabiliyor, pişirme amaçlı kullanıldığında değişime uğramıyor, yüksek üretim verimi özelliği nedeniyle de son derece ekonomik. Düşük fiyatı nedeniyle kozmetik üreticileri tarafından tercih ediliyor. Aynı zamanda özellikle AB olmak üzere, biyoyakıt üretiminde ucuz hammadde olarak kullanılıyor.
Üretim 50 yılda dört kat arttı 62.6 milyon tona çıktı
Küresel palm yağı üretimi son 50 yıl içinde ciddi bir yükseliş gösterdi. 1995-2015 yılları arasında yıllık üretim 15.2 milyon tondan 62.6 milyon tona çıkarak dört kat büyüme kaydetti. Üretimin 2050 yılına kadar yeniden dört kat artarak 240 milyon tona ulaşması bekleniyor. Fakat diğer yandan
palm yağının çevresel ayak izi inanılmaz boyutta: Küresel ekili arazilerin yüzde 10’u palm yağı üretimi için kullanılıyor. Bugün 150 ülkede 3 milyon insan palm yağı içeren ürünleri kullanıyor. Küresel anlamda her birimiz her yıl ortalama 8 kilo palm yağı tüketiyoruz. Palm yağı üretiminin yüzde 85’i Malezya ve Endonezya’’da gerçekleşiyor. Küresel talepteki inanılmaz artış, bu iki ülkenin kırsal bölgelerinde ciddi bir gelir artışına da neden olmuş durumda. Tabi ki, çevrenin yok olması, çalışan hakları ihlalleri işin diğer tarafı. 261 milyonluk nüfusa sahip olan Endonezya’da sera gazı emisyonlarının temel nedeni daha fazla palmiye ağacı dikmek için yakılan ormanlar.
Asya, palm yağı tüketiminde Avrupa
ve ABD’yi geride bırakıyor. Hindistan, Çin ve Endonezya küresel palm yağı tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını gerçekleştiriyor. Eskiden yemeklerde soya yağı kullanırken, bugün palm yağını tercih ediyorlar. Gıdanın yanı sıra, bugün dünya genelinde üretilen kişisel bakım ürünlerinin yüzde 70’i bir veya daha fazla palm yağı türevi içeriyor.
IMF gelişmekte olan ülkeler için “büyüme motoru” olarak görüyor
İşin ilginç bir diğer tarafı ise, bugüne kadar hiçbir inovasyonun palm yağının yerini almayı başaramamış olması. Neredeyse kullandığımız herşeyin içinde olan palm yağı, üretici ülkeler tarafından da fakirliği azaltma aracı olarak değerlendiriliyor. Hatta uluslararası finans kurumları da palm yağını gelişmekte olan ülkeler için bir tür büyüme motoru olarak görüyor. Öyle ki Uluslararası Para Fonu (IMF) Malezya ve Endonezya’yı daha fazla üretime teşvik ediyor.
Endüstrisi geliştikçe, Greenpeace gibi çevre kuruluşları, palm yağının çevresel etkilerine yönelik alarm sinyallerini artırdılar. Pazarda da palm yağına yönelik tepkiler artış gösterdi. Örneğin 2018 sonunda Iceland süpermarket zinciri palm yağı kullanılan ürünlerden kendi markasını kaldırdı. Norveç ise geçtiğiniz aralık ayında biyoyakıt ithalatını yasakladı. Fakat uzmanlar, hangi üründe palm yağı olduğunu, ya da bu palm yağının nasıl elde edildiğini anlamanın çok da kolay bir süreç olmadığını ifade ediyorlar.
Bu arada, palm yağının sürdürülebilir bir şekilde üretiminin de mümkün olduğunu söylemek gerekiyor. Sürdürülebilir palm yağı üreticilerini sertifikalandıran çok sayıda organizasyon da mevcut.
Fakat The Guardian’ın da altını çizddiği gibi, “Sürdürülebilir ürünler; yerel olarak üretilen ve tüketilen; tüketicilerin üretim sürecini yakından izleyebildiği ürünlerdir.”
< 01.03.2019 diğer haberleri için tıklayınız.