Paslanmaz çelik alanında pazara yassı ve uzun ürünler sunan Göktürkler Çelik, ürün portfüyünde; sac, rulo, çubuk, kare, altıköşe, lama, tel, köşebent, profil ve boru bulunuyor. Müşteri memnuniyetini üst düzeyde tutarak, geniş ürün çeşidi ve hızlı servis ağı ile Türkiye’nin her yerinde aktif olmayı planladıklarını söyleyen Göktürkler Çelik Genel Müdürü Burak Göktürk, “Bu yıl, daha kabul görmüş bir paslanmaz çelik tedarikçisi olmayı ve bazı ürün gruplarımızın satışlarını yüzde 50 artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, 2017 yıllında bir paslanmaz çelik servis merkezi inşa etmeyi planlıyoruz. Bunun için gerekli proje, yer seçimi gibi hazırlıklar üzerinde çalışıyoruz ” dedi.
Global ekonomideki durgunluğa rağmen, geçen yılki satış hedeflerine ulaştıklarını belirten Burak Göktürk, hızla gerileyen hammadde fiyatları ve kurlardaki beklenmedik dalgalanmalara karşın, firmalarının pazar payını da gözle görülür bir seviyede artırdığını kaydetti. Geçen yıl, uzun dolu mamullerdeki yatırımlarını ise iki katına çıkardıklarını bildiren Göktürk, “Yılın sonunda birçok sektörün önemli tedarikçilerinden biri konumuna gelmeyi başardık. Sektörün genel olarak zorlandığı bir yılda ithalatımızı önceki yıla göre yüzde 100 artırarak, bunu satış ve ciro rakamlarına yansıttık. Sektörün hızlı büyüyen firmalarından biriyiz. Bunu 'en kaliteli paslanmaz çelikleri, en uygun fiyatlarla' sunma politikamıza borçluyuz” diye konuştu.
Bununla birlikte, güvenceli satışlar yapmaya önem verdiklerini ve müşteri portföyünü bu doğrultuda şekillendireceklerini dile getiren Burak Göktürk, DBS, kredi sigortası ve teminat mektubu gibi satış şartlarına uyamayan müşterilerle çalışmalarını azaltacaklarını söyledi. Bu şartlara uyan müşterilerine ise çeşitli avantajlar sağlayacaklarını ifade eden Göktürk, “Güvenceli ve peşin satış gibi sektöre uzak olan kavramları fazlasıyla önemsiyoruz. Sağlam temeller üstüne kurulan her ticari firmanın da bunları önemsemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Şu an grup şirketleri bünyesinde yerr alan Yükselen Çelik ile 10 dönüm Avrupa yakasında, 10 dönüm de Anadolu yakasında olmak üzere iki tesisi ortak kullandıkları bilgisini veren Burak Göktürk, 2016 ve 2017 yıllarında bir paslanmaz çelik servis merkezi inşa etmeyi planladıklarını ve bunun için gerekli proje, yer seçimi gibi hazırlıklar üzerinde çalıştıklarını söyledi.
“İran pazarı firmalar için yeni olasılıklar sunuyor”
Öte yandan, Balkanlar ve Ortadoğu’daki ülkelere düzenli olarak ürün ihraç ettiklerini bildiren Burak Göktürk, bunun yanı sıra Almanya, Hollanda ve Dubai’de katıldıkları fuarlarda ise şirketlerini tanıttıklarını dile getirdi. Böylelikle yurtdışında yeni bağlantılar oluşturduklarını anlatan Göktürk, şöyle devam etti: “Özellikle yurtiçi pazarın 2015’te olduğu gibi 2016’da da durgun bir seyir izlemesi durumunda ihracat kanallarını tam anlamıyla keşfedebilen firmaların sektörde bir adım öne çıkacağını düşünüyoruz. Bu doğrultuda kaldırılan ambargonun ardından İran pazarının tüm firmalar için heyecan verici yeni olasılıklar sunduğuna inanıyoruz.”
Uzun mamullerde pazarda büyük oranda Hindistan menşeli ürünlerin yaygın olduğunu söyleyen Burak Göktürk, “Ancak, özellikle çatlak kontrolü ve malzemelerin işlenebilirliği alanında Avrupalı fabrikaların yıllar içinde kazandığı itibar ve verdikleri garanti, kullanım yerine göre bazı müşteriler için tercih sebebi olabiliyor. Biz Hindistan'dan sadece iyi denetlediğimiz fabrikalardan, kaliteli ürünleri ithal ediyoruz. Ancak, Avrupa menşeli ürünleri de portföyümüze eklemeyi planlıyoruz” ifadesini kullandı. Bunun ilk adımı olarak Avrupa’nın önemli vasıflı çelik fabrikalarından biri olan Çek Cumhuriyeti menşeli Poldi’nin distribütörlüğünü aldıkları bilgisini veren Göktürk, ileride farklı Avrupalı fabrikalar ile de benzer görüşmeler yapacaklarını ve Avrupa menşeli ürün ihtiyacındaki sanayicilere etkin bir şekilde hizmet vermeye başlayacaklarını ifade etti.
Öte yandan, Türkiye'de paslanmaz çelik sektörünün temel sorunlarından birinin özellikle yassı mamul ithaalatındaki yüksek gümrük vergisi olduğunu söyleyen Burak Göktürk, “Türkiye'de paslanmaz çelik tüketiminin kayda değer bir bölümü ithalat yoluyla karşılanıyor. Getirilen yüksek vergiler de bu yüzden maliyetleri artırıyor ve yerli firmaların global pazardaki rekabet gücünü azaltıyor” dedi.
< 29.03.2016 diğer haberleri için tıklayınız.