Matriksdata Logo

Matriksdata Banner

Beştepeler Enerji, Aydın Germencikte, toplam 350 milyon dolarlık yatırımla 100 MW'lık JES kuruyor

Beştepeler Enerji, Aydın Germencikte, toplam 350 milyon dolarlık yatırımla 100 MW'lık JES kuruyor. İlk 25 MW bölümü bugün yarın açılacak. Arkasından 20 MW'lık ikinci etabın yatırımı gerçekleşecek.

Beştepeler’in Germencik’te 125 milyon dolara yatırımla kurduğu Jeotermal santralinin ilk etabı önümüzdeki günlerde devreye girecek. Yerin 3 bin metre altına inen 16 kuyu ile 25 MW enerji üretilecek. 20 MW’lık ikinci bölümün inşaatı devam ediyor. 350 milyon dolar yatırımla 100 MW’a ulaşılacak. Beştepeler Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Çevik, Türkiye’nin enerji ihtiyacının sadece yüzde 2’sinin jeotermalden karşılandığına dikkat çekerek, “Biz 3 bin metre derinliğe indik, 5 bin MW güç var. 5-6 bin metrelere inildiğinde ikinci, hatta üçüncü rezervleri bulabiliriz. Yerin altında nükleer santral gücünde enerji kaynakları var” dedi.
Halil İbrahim Çevik, Kayseri Pınarbaşı doğumlu. İlk yatırımını da o bölgede yapmış. Maden, enerji, turizm yatırımları var. Anıtkabir’in inşaatında kullanılmak üzere işletilmiş olan Beştepeler Traverten’in de sahibi. 2000 yılında Çiğdem marka deterjan üreten fabrikayı aldıktan sonra 2007’de Türk Henkel’e satmış. Turizm sektörüne girişi 2005’te Kuşadası’ndaki Karizma Otel’le. 2006’da Amerika’nın Florida’da Sefa Stone ve Karizma Marble isimli iki şirket kurmuş. 2010’da inşaat sektöründe de faaliyete başlamış. İstanbul -Kartal’da Karizma Kule’yi tamamlamış. 2012’de Karizma Enerji Sondaj Hizmetleri’ni kurmuş. Bu şirket hem kendi santral projelerine hem de diğer enerji yatırımlarına hizmet veriyor. 2013 yılında da Malatya OSB’de Flatasyon tesisi satın alarak çinko kurşun işletmesinde çalışmalarına başlamış. Charisma Otel’e 10 km mesafedeki “Sefa Bey Çiftliği”nde organik tarım yapıyor. Bu bölge için yatırım planı yapıyor.
3 bin metreden çıkarıyor
Halil İbrahim Çevik, grubunun başında. Oğlu Mustafa Selçuk Çevik, İcra Kurulu Başkanı, küçük oğlu Kubilay Çevik ise Başkan Yardımcısı koltuğunda. Şu sıralar en önemli gündemleri JES’in faaliyete geçirillmesi. Halil İbrahim Çevik, “Jeotermal, rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerjilerin en verimlisi. 3 bin metreden çıkan 140 - 150 derecedeki suyu ve buharını kullanarak enerji elde ediyoruz. 60 -70 dereceye inen suyu yine yere bırakıyoruz. O su, magma etkisiyle tekrar ısınıyor ve kullanılıyor. Son derece çevreci. Isıtma için kullanılabilir. Germencik’te ısıtma konusunda girişimimiz var. Bu konuda Türkiye’ye teknoloji kapasitesi de kazandırdık. Biz de yabancılarla başladık. Teknoloji getirdiler. Biz de satın alıp, kendi mühendislerimize uygulatarak işe başladık. Şimdi sondaj, kuyu tamiratı, çimentolama, asitleme, çatlatma gibi çok önemli işleri yapabiliyoruz. Sektöre yabancı ile rekabet şansı getirdik. 300 - 400 bin dolarlık asitlemeyi 75 bin dolara kadar indirdik” diye konuştu. Halil İbrahim Çevik, madencilik için ayrı bir bakanlığa şart olduğu görüşünde. “Madenciler mutlaka arama çalışmalarında desteklenmeli. Aksine bürokratik engeller ve maddi külfetlerle işin başında madencinin solluğunu kesiyor, adamı tüketiyorsunuz. Aksine dünya genelinde olduğu gibi; bütün teşvikleri arama safhasında vereceksiniz” dedi.

Turizmde çıkış yolu önerisi: Kredi borç faizlerine destek
Turizm sektörü son gelişmelerden en çok etkilenen, en fazla kan kaybeden sektör oldu. Birçok çare, paket, destek konuşuldu. Ancak Halil İbrahim Çevik’in daha düşük maliyetli, ancak etkili olabilecek bir önerisi var: “Destekle, yatırımla bu sektör 400 milyondan 40 milyar dolara çıktı. Şimdi tehlikeli virajda. Atlatamazsak, birçok otel, tesis kapanacaktır. Bazı işletmeler kredi borçlarını ödemekte zorlanabilir. Bu kadarını biz de beklemiyorduk. Ancak işler kötü. Benim otelim %20 dolulukla çalışıyor. Turizm kredileri 15-16 milyar dolar civarındadır. Önümüzdeki 2 yılda ödenmesi gereken tahminen 5 - 6 milyar dolardır. Bunun da 250 - 300 milyon doları faizdir. Bunlara bakılabilir. Turizme başka destekler de olabilir ama bu faiz yükünün yarısı karşılansa, bu işletmeler kredi borçlarını ödeyemiyor diye sıkıntıyya düşmeyecek. 2016’da kimse borcunu ödeyecek kadar kazanamadı. İki yıl nefes alalım. Çünkü 2017 de parlak gözükmüyor. Bu kadar yatırımı gözden çıkarmamak gerekir. Bankalar da kredilerini tahsil edemezlerse sıkıntı yaşayacak. Varlıkları bozulacak. Darboğaza girmiş bir sektör var. Acil bir çözümle yeniden dizayn edilmesi lazım. Sorunun müsebbibi ben değilim. Bütün imkanlarımı kullandım tesisimi yaptım, çalışırken kurallar değişti. Şimdi bu iki yıllık kredimin yenilenmesi veya 5 yıla daha yayılmasını istiyorum. Bu bir devlet politikası olmalı.”

Çocuklara “Sevgi dahil” ücretsiz konaklama
Birçok sosyal sorumluluk projesi gördüm. Halil İbrahim Çevik’in projesi, tabir uygunsa en makbule geçeni olmuş. Bu yıl başlatmış. Bakımını devletin üstlendiği çocukları gruplar halinde otelinde misafir ediyor ve “Bu proje beni çok mutlu etti” diyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Aydın İl Müdürlüğü ile işbirliği yapmış. Her hafta Çocuk Evleri’nde kalan 10 -15 çocuk, eğitmenleri ile birlikte otele geeliyor. Yüzme, su altına dalma, İngilizce kursları gibi aktivitelerle yeni şeyler öğreniyorlar. Bugüne kadar yaklaşık 80 çocuk tatilini otelde geçirmiş. Birkaç şeye dikkat çekiyor:“Projeyi doluluk düşük diye başlatmadık. Devam edeceğiz. Yüzde 100 doluluk da olsa devam edeceğiz. Burada yüzecek, eğlenecek, onlara memleketin sahip çıktığını görecekler. Benim tek istediğim, bunu diğer tesislerimizin de uygulaması. Çığ gibi büyüsün. Gerekirse, Manisa’ya, İzmir’e, Denizli’ye gideceğiz oradan çocukları getireceğiz. Şehit gazi çocukları, kimsesiz çocukların da faydalanmasını istiyoruz. Yüzlerce işletmemiz gönülden bu işe destek verecektir. Bir kere o çocuklarla bir araya gelip, mutluluklarını görsünler, mutlaka devam ederler” dedi.Karizma Otel’de konaklayan çocuklardaki değişimi anlatan eğitmen Selçuk Sağlam da “Talep otelden geldi. Protokol haline getirdik. Çocuklarımız gruplar halinde bir hafta süreyle her şey dahil sistemliyle otelde kalıyorlar. Personel tarafından ayrı bir kayırma bile görüüyoruz. Çocukların kendine güvenleri arttı. İngilizceye ilgileri arttı. Hayatında hiç denize girmeyen çocuklar yüzme öğrendi. Meslekleri merak etmeye başladılar. En önemlisi toplumun bir parçası olduklarını daha iyi anladılar” diye konuştu.



< 12.08.2016 diğer haberleri için tıklayınız.

KVKK | Çerez Politikası | Aydınlatma Metni | Cookie Seçeneklerini Güncelle