Bünyesinde 100 bin DWT’ye kadar 12 adet geminin yanaşabildiği kendine ait limanı bulunan MMK Metalurji; Ortadoğu, Türk cumhuriyetleri ve Avrupa’da birçok ülkeye ihracat gerçekleştiriyor. İhracata dayalı büyüme politikasını benimseyen firmalarının ihracat yaptığı ülke sayısını 32’ye çıkardığını belirten MMK Satış ve Pazarlama Direktörü Mehmet Çakmur, Avrupa’nın açtığı galvanizli sac için anti-damping davasının Çin’in aleyhine sonuçlanması halinde ihracatlarının bu yılın son çeyreğinde daha da artacağını vurguladı. ABD ve Avrupa pazarındaki gelişmelerin de etkisiyle 2016 sonu itibarıyla ihracatlarının yukarı yönlü seyrine devam ettiği bilgisini veren Çakmur, “Bunun temel sebebi ABD ve Avrupa pazarındaki değişiklikler oldu. Avrupa’ya Rusya’dan sıcak sac satışının, Çin’den galvanizli sac satışının engellenmesine yönelik olarak yapılmaya başlanan çalışmalar, bu bölgeyi Türkiye için önemli bir pazar haline getirmeye başladı” dedi.
İskenderun ve Dilovası olmak üzere iki bölgede hizmet veren MMK, elektrik ark ocağı, sürekli döküm modüllü, sıcak haddeleme, asitleme hattı, soğuk hadde, çelik servis merkezi, sürekli galvanizleme hattı ve sürekli boyama hattı ile Türkiye’nin yassı çelik üretimi yapan önemli firmaları arasında yer alıyor. Galvanizli ve boyalı sac üretimini hem Dörtyol'da hem de Dilovası'nda gerçekleştirdiklerini kaydeden Çakmur, asitli sac üretimlerinin yıllık üretim olarak, 1.2 milyon ton kapasitesinde olduğunu söyledi. Ayrıca Çakmur, “Bunun yanında 755 bin ton kapasiteli soğuk haddeleme tesisi, 900 bin ton galvanizli sac üretimi, 400 bin ton boyalı sac üretimi ve 680 bin ton kapasiteli çelik servis merkezimiz bulunuyor” diye konuştu.
“İhracatı galvanizde yüzde 350, boyalı sacta yüzde 150 artırdık”
Öte yandan İskenderun'daki limanda kendi taşıma faaliyetlerinin yanı sıra üçüncü şahıs gemilerine de iç ve dış nakliyede hizmet verdiklerinin altını çizen Mehmet Çakmur, "Limanımız, coğrafi konumu sayesinde Türkiye’deki diğer şirketler için de uygun ihracat olanaklları sağlıyor ve firmaların ürünlerini Avrupa, Asya ve Ortadoğu'daki müşterilerine daha düşük maliyetlerle ulaştırmalarına yardımcı oluyor" dedi. İhracatta ise kayda değer bir artış kaydettiklerini ve ağırlıkla Avrupa’da yeni pazarlara giriş yaptıklarını belirten Çakmur, “Bu yıl ihracatımızda Galvanizde yüzde 350, boyalı sacta yüzde 150 artış gerçekleşti. Şu anda ihracatımız toplam satışımızın yüzde 30 ila 35’ini kapsıyor. Yılın geri kalanında da bu ivmenin devam etmesini hedefliyoruz. İyileştirme yatırımları yapmayı planlıyoruz. İhracat artışı nedeniyle daha çok A+ ve A segmentinde bulunan müşterilerimize öncelik veriyoruz” dedi.
Bu yılın devamında satışlarının ve ihracatlarının bu hızda gitmesini beklediklerini dile getiren Mehmet Çakmur, yeni pazarlardaki payını artırmak istediklerini belirterek, “İç pazarda sektörel bir çalışmaya başladık. Sektörel analiz çalışması yapıyoruz ve bu çalışma sektör bazındaki ihtiyaçları daha derin olarak anlayıp karşılık vermemizi mümkün kılacak. İhraccatın daha da güçlenmesi, artan üretim kapasitelerine karşı sektörün tek koruması. İhracatın artırılması, ihracat yapılmayan pazarlara girilebilmesi için özellikle Çelik İhracatçıları Birliği çok ciddi girişimlerde bulundu. Ancak devlet desteği net bir şekilde bulunmadığında, birçok oyuncu bu çabaları ciddiye almıyor” yorumunda bulundu.
“Ar-Ge çalışmalarına hız verdik”
Ar-Ge departmanındaki faaliyetlerini bu yıl sekiz kişilik ekip ile sürdürdüklerini aktaran Mehmet Çakmur, şöyle devam etti: “Şu anda yaklaşık 2 milyon TL bütçeli TÜBİTAK projesi olarak, iki proje yürütülüyor. Bu iki projenin ve üzerine çalıştığımız yeni projelerin çıktıları olarak da beş makale yayını ve bir patent başvurusu yapıldı. Firmamızda Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra inovatif ortamlar oluşturmak adına çeşitli kurumlarla işbirlikleri ve anlaşmalar imzaladı. Bu kapsamda üç özel firma ve İskenderun Teknik Üniversitesi ile bu yıl başında çalışılmaya başlandı. Bu yılın ilk yarısında Ar-Ge harcamalarımız yaklaşık 500 biin TL olarak gerçekleşti. Bu rakamın ikinci yarıda yaklaşık 1 milyon lirayı bulması bekleniyor.”
“Hedefte otomobil sektörü var”
Kısa süre içinde otomotiv sektöründe de yer almayı hedeflediklerini dile getiren Mehmet Çakmur, “Öncelikli hedeflerimizden birisi otomotiv sektörüne girmek. Bu amaçla birkaç firma için deneme üretimleri gerçekleştiriyoruz. İhtiyaç duyulabilecek yatırımlar söz konusu olabilir” dedi.
"Tüm atıklar için geri kazanım yöntemlerini uyguluyoruz"
Öte yandan üretimde sürdürülebilirliğe yönelik çalışmalarla da anılmak istediklerini dile getiren Mehmet Çakmur, bu kapsamda faaliyetlerinin sürdüğünü söyledi. Çakmur, “İşletmemizde üretimden kaynaklanan katı, sıvı ve gaz halindeki tüm atıklar için modern bertaraf ve geri kazanım yöntemleri uygulanıyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan yetkilendirilmiş bertaraf ve geri kazanım firmaları ile atık yönetimi konusunda çalışmalarımız devam ediyor" şeklinde konuştu. Her üretim biriminde oluşan atıklarla ilgili atık minimizasyonu çaalışmalarının sürdüğünü açıklayan Çakmur, atıkları kaynağında ayırarak, atık yönetimi maliyetlerinin aşağılara çekilmesinin amaçlandığını belirtti.
< 18.07.2017 diğer haberleri için tıklayınız.
