İhracata odaklanan ve bu yıl yüzde 40 ihracat artışı hedefleyen Çelmer Çelik, laboratuvar modernizasyonu, sıcak hadde ve soğuk çekmedeki revizyonları ile kapasitesini yüzde 30 artırdı. Hitap ettikleri sektörlerin başında otomotiv, savunma, tarım makinaları, el aletleri, gemi ve beyaz eşya sanayiinin geldiğini açıklayan Çelmer Çelik Satış Müdürü Meryem Yılmaz Kılıç, stok yerine sipariş odaklı çalıştıkları için müşterilerinin yüzde 90’ının üreticilerden olduğunu açıkladı.2014 senesinin analiz ve değerlendirme senesi olduğunu dile getiren Yılmaz, kârlılık ve finansal yapı odaklı bir revizyona gittiklerini belirtti.
İhracata giderek daha fazla ağırlık verdiklerini belirten Meryem Yılmaz Kılıç, “Demir-çelik sektörü doğrudan dolar ve euro'ya bağımlı bir sektör ve bu alandaki tüm değişimlerden hemen etkileniyor. Piyasalardaki her değişikliğe hammaddemiz hemen adapte olurken, müşterilerin adaptasyonu güç oluyor. Özellikle kur artışlarında ciddi dönemsel zararlar yaşanabiliyor. Bu riski minimize etmek için ihracat odaklı çalışmak çok önemli” diye konuştu. Bu yıl hedeflerinin yüzde 40’lık ihracat artışı olduğunu belirten Kılıç, “Bu hedefi yakalayacağımızı öngörüyoruz. Ayrıca ürün segmentlerinde değişiklikler yaparak müşteriye özel profillerin üretimine daha fazla ağırlık verdik. Kârlılık ve kalite bileşeni daha fazla olan bu profilleri üreterek hem müşterilerimiz ile kalıcı partnerlik ilişkilerimizi daha fazla geliştirebiliyor, hem de piyasadaki fiyata dayalı rekabetten uzaklaşabiliyoruz” dedi.2013 yılında başladıkları ERP projesini bu sene tüm idari birimlere ve fabrikanın tüm birimlerine entegre edebildiklerini ifade eden Meryem Yılmaz Kılıç, “Bu şekilde eş zamanlı takip ve birim kârlılık izleme konusunda da adımlar attık. 2014 senesi içinde ilave makine yatırımından ziyade kapasite, verimlilik ve kalite artışına odaklı yatırımlarımız gerçekleşti. Laboratuvarımızın modernizasyonu, sıcak hadde ve soğuk çekmedeki revizyonlar bu değişiklikler arasında sayılabilir. Bu şekilde hem kapasitemizde yüzde 30’luk bir artış gerçekleşti, hem de ürettiğimiz çeliklerin ölçü toleranslarında hedeflediğimiz hassasiyete ulaştık” şeklinde konuştu. Önümüzdeki senenin yatırım planlarındaısıl işlem fırını projesinin olduğuna değinen Kılıç, özellikle müşteriye özel profillerde ve savunma sektörü için yapılan projelerde birçok ara kademe ısıl işlem operasyonuna ihtiyaç duyduklarını belirtti. Kılıç, “Müşterinin nihai kullanım amacını dikkate alarak hangi mikroyapıyı elde etmek istediğimize karar veriyoruz. Bu nedenle ısıl işlemleri de tamamen kendi bünyemizde yapmamız, özel profil üretiminin bir gereği” şeklinde konuştu.
“Ciromuzun yüzde 40’ını ihracat oluşturuyor”
Cirolarının yüzde 40’ını ihracatın oluşturduğunu bildiren Meryem Yılmaz Kılıç, ana pazarlarının Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika olduğunu, bunun yanında Avustralya, Güney Afrika gibi ülkelere de dönem dönem ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Türkiye’nin dış politikasındaki değişikliklerin ve komşu ülkelerdeki karrışıklıkların tüm demir-çelik sektörünün ihracatına negatif etkileri olduğunu ifade eden Yılmaz şöyle devam etti: “Örneğin, birkaç sene önce Suriye’ye yıllık yaklaşık 2 milyon dolarlık ihracat yaparken bu rakam şu anda bir ya da iki konteyner mertebesine indi. İran ise Türkiye için önemli bir pazar. Komşumuz olması ve sanayinin gelişiyor olması Türkiye’deki tüm üreticiler için ciddi bir potansiyel oluşturuyor. Kendi vasıflı çelik arzının da yeterli olmaması İran’ı mecburen ithalata yöneltiyor. Ancak, para transferi konusunda adım adım ilerlemeler yaşanıyor olsa da süreçler hala banka üzerinden çok uzun ve bu birçok Türk üreticiyi operasyon anlamında korkutuyor. Ayrıca Ekim’de yaşanan karşılıklı yol parası restleşmesi sonucunda nakliye maliyetlerinde yüzde 50’lik artışlar oluştu. Tren de ciddi bir alternatif ama teslim süresinin uzun olması da ayrı bir dezavantaj.” Önemli pazarlardan birinin de Mısır olduğuna değinen Kılıç, “Son yıllardaki politik karmaşa sebebiyle ciddi atılım yapamayann Mısır, bu sene itibarıyla ciddi bir atılıma başladı. Bu noktada da Mısır’la politik ilişkilerimizin istikrarlı hale gelmesinin ihracat anlamında tüm sektöre çok daha faydalı olacağını düşünüyorum” dedi.
Sektöre 1986 yılında Bayrampaşa’da bin 200 metrekarelik ufak bir haddehanede vasıflı çelik üretimi alanında başlayan Çelmer Çelik, haddehanede yıllık 50 bin ton, soğuk bölümlerde ise yıllık 30 bin ton kapasiteye sahip. Yola çıkış amaçlarının, kimsenin yapamadığı zor işleri yapmak ve bu şekilde piyasada kendilerine yer edinmek olduğunu söyleyen Çelmer Çelik Satış Müdürü Meryem Yılmaz Kılıç, kalite ve müşteri odaklı bir politika izleyerek bu günlere geldiklerini belirtti. Şu anda 95 bin metrekare arazi üzerindeki 20 bin metrekarelik kapalı alandan oluşan fabrikada, 130 kişilik ekip ile kangal ve çubuk haddeleme, kangaldan ve çubuktan soğuk çekme, kabuk soyma ve taşlama yaparak vasıflı çelik üretimi yaptıklarını ifade eden Kılıç, ana kesitlerinin yuvarlak, lama, altı köşe, kare ve müşteriiye özel profiller olduğu bilgisini verdi.

< 26.11.2014 diğer haberleri için tıklayınız.