Matriksdata Logo

Matriksdata Banner

Tüprag, işlettiği madenlerde kapasiteyi artırmayı planlıyor *

Merkezi Kanada’da bulunan Eldorado Gold Madencilik Firmasının Türkiye’deki şirketi Tüprag, Kışladağ Altın Madeni'nde 2006 yılından bugüne kadar 70 tonun üzerinde altın üretimi gerçekleştirdi. Yeni yatırımlar planladıklarını söyleyen Tüprag Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, işlettikleri madenlerde kapasite artışının öncelikli yatırım hedefleri arasında bulunduğunu belirtti. Yılmaz, “Yurt genelinde yaptığımız arama geliştirme çalışmalarımızın olumlu neticelerle sonuçlanması ve yeni işletmeleri iç pazara kazandırma arayışlarımız da sürüyor. Böylece bölgesel ve ulusal ekonomiye, istihdam artışına katkı sağlamak istiyoruz” dedi.

Tüprag’ın, Türkiye’de metalik maden aramaları ve işletmeciliği yapmak üzere 1986 yılında kurulduğunu kaydeden Mehmet Yılmaz, bugüne kadar aldıkları yüzlerce maden arama ruhsatıyla arama yaptıklarını bildirdi. Söz konusu arama çalışmaları sonucunda, Uşak-Kışladağ ve İzmir-Efemçukuru gibi önemli altın yataklarını bulduklarını vurgulayan Yılmaz, “Kışladağ Altın Madeni'nde 2006 yılında, Efemçukuru Altın Madeni’nde ise 2011 yılında üretime geçildi. Kışladağ Altın Madeni yıllık üretimi ile Avrupa’nın en büyük altın madeni konumunda” bilgisini verdi. Kışladağ Altın Madeni’ne yaklaşık 650 milyon dolar, Efemçukuru Altın Madeni’ne ise yaklaşık 350 milyon dolar yatırım yaptıklarının altını çizen Yılmaz, “Tüprag; bulduğu madenleri, ulusal ve uluslararası çevre standartlarına göre işletiyor. Firmamız, Türkiye’de yatırım, üretim ve istihdama katkı sağlayarak büyümeyi hedefliyor” dedi.
Türkiye'ye yeni işletmeler getirmek istediklerinin altını çizen Mehmet Yılmaz, “Çünkü yeni bir işletme, Türkiye için yeni bir kaynak anlamına geliyor. Böylece bölgesel ve ulusal ekonomiye, istihdam artışına katkı sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı. 1986 yılında 20 kişiyle başlayan faaliyetlerinin bugün itibarıyla yaklaşık bin 500 kişiyle sürdüğünü aktaran Yılmaz, bekleme aşamasındaki bir takım izinlerin olumlu sonuçlanmasıyla yatırımları hızlandırmayı hedeflediklerrini belirtti.
“Yılda 15 ton altın üretebilecek kapasitemiz bulunuyor”
Üretim ve satış faaliyetlerine de değinen Mehmet Yılmaz, üretimi her geçen gün artırmayı hedeflediklerini, Kışladağ’da 2006 yılından bugüne kadar 70 tonun üzerinde altın ürettiklerini kaydetti. Türkiye’de üretilen yıllık altın miktarına kayda değer katkılarının bulunduğunu ifade eden Yılmaz, “ İşlettiğimiz iki altın madeninden Uşak yakınlarındaki Kışladağ Altın Madeni, Avrupa’nın en büyük altın madeni yatağı ve şu anda her yıl 12.5 ton altın üretim kapasitesi bulunuyor. Bu madende yaklaşık bin kişiyi istihdam ediyoruz. Ülke ekonomisine önemli oranda katma değer sağlayan, katkı sağlayan madenimiz ilerleyen dönemlerde istihdam ve üretim kapasitesini daha yukarılara çekebilecek bir potansiyele sahip” şeklinde konuştu .
Diğer işletmelerinin ise İzmir ili Menderes ilçesi Efemçukuru köyü yakınlarındaki Efemçukuru Altın Madeni olduğunu kaydeden Yılmaz, “Burası da önemli damar tipi bir cevherleşmeye sahip. Efemçukuru maadeni, yaklaşık 500 çalışanı ile birlikte yılda yaklaşık 3 ton altın üretim kapasitesine sahip bir maden işletmesi. Tüprag Türkiye’de bu öngörülen çalışma koşullarını toparlarsak bin 500 çalışanı ile birlikte yılda yaklaşık 15 ton altın üretecek kapasiteye sahip iki işletmenin sahibi konumunda” şeklinde konuştu.
“Madencilik global pazarda da zor bir süreçten geçiyor”
Yılmaz, Türkiye’nin yeraltı zenginliği bakımından sayılı ülkeler arasında yer aldığını, bunun da büyük bir potansiyel anlamına geldiğini belirterek, bu potansiyelin sınırlı kullanıldığını dile getirdi. Türkiye’nin bu anlamda fazlasıyla yatırım cazibesi bulunduğunu ifade eden Yılmaz, “Son zamanlarda artan üretim maaliyetleri ve düşük satış fiyatlarının, öncelikle yatırımı cazip hale getirecek oranlara gelmesi herkesin beklentisi. Ayrıca madencilik sektörü için ekonomik cazibenin sağlanması şartının dışında, elbette ki sektörün yasal düzenlemelerle de rahatlatılması ve yatırımcı dostu mevzuatların artması da sektöre girecekk oyuncuların cesaretini artıracaktır” dedi. Global pazarda da durumun son zamanlarda aynı olduğunu işaret eden Yılmaz, artan maaliyetlerin ve globalde yaşanan krizlerin sonucunda Türkiye'de yerli ve yabancı bazı yatırımcıların ya ülkeden çekildiğini ya küçülmeye gittiğini ya da ticari hayatlarını sonlandırmak zorunda kaldığını dile getirdi.




< 17.02.2016 diğer haberleri için tıklayınız.

KVKK | Çerez Politikası | Aydınlatma Metni | Cookie Seçeneklerini Güncelle