Ev tekstili grubunda tül perde, döşemelik kumaş, nevresim ve çarşaf üreticilerine; triko sektöründe yuvarlak örme yapan işletmelere hizmet sunan MKA İplik, dış ticaret çalışmalarını re export ile sürdürüyor. Bu kapsamda yurtiçindeki rekabet gücünü, yurtdışına taşımayı hedeflediklerini söyleyen MKA İplik Genel Müdürü Mustafa Güler,
“Bugün itibarıyla Çin’den Mısır’a, Endonezya’dan Portekiz’e mal alıp ve satabilen firma konumuna geldik. Firma olarak re export operasyon gücümüz hali hazırda yaklaşık yüzde 15 seviyelerinde ancak orta vadede gerek fuar gerekse yurtdışı ziyaretlerimiz ile bu alanda gücümüzü geliştirerek, küresel pazarda büyümeye odaklandık” şeklinde konuştu.
MKA İplik firmasının 1956 yılında faaliyete başladığını söyleyen Mustafa Güler, yurt genelinde üreticilere hem fason hem de sipariş üzerine imalat yaptıkları bilgisini verdi. Satışlarının yüzde 80’inin havlu ve çorap sektörüne yönelik olduğunu anlatan Güler, ev tekstili grubunda tül perde, döşemelik kumaş, nevresim ve çarşaf üreticilerine; triko sektöründe de yuvarlak örme yapan işletmelere hizmet sunduklarını belirtti.
Öte yandan kesik elyaf ve pamuk iplik üretimine yönelik butik tesisi yatırımına odaklandıklarını ileten Mustafa Güler, söz konusu yatırım için 2016 yılı ilk çeyreğinde
çalışmalara başladıklarını iletti. Güler süreçle ilgili şu ifadelere yer verdi: “Küresel pazarda üretimi nadir yapılan ince numara pamuk iplik üretmeyi planlıyoruz. Bu kapsamda kısıtlı miktarda fason üretim yaptırdığımız yerler bulunuyor. Bu ürünlerin Fransa, Belçika gibi ülkelere ihracatını yaptık” açıklamasıını yaptı. Yurtiçinde lokal anlamda üretilebilen ürünün teknik spesifikasyonu için yurtdışı partnerleri ile anlaştıklarını söyleyen Güler, yeni makine yatırımı ile tesisin üretime başlayabileceği konusunda hemfikir oldukları bilgisini paylaştı.
“Geçen yıl ciroda yüzde 25 büyüdük”
Geçen yıl, yüzde 10 ila 15 seviyesinde belirledikleri büyüme hedeflerini yüzde 25 ile tamamladıkları bilgisini veren Mustafa GGüler, 2016’nın özellikle son çeyreğinin firmaları açısından öngörülerinin üzerinde gerçekleştiğini söyledi. Söz konusu süreçte; stratejik kararların, ürün gamında kalitenin ve hızlı servis anlayışlarının etkili olduğunu dile getiren Güler, dış ticarette uyguladıkları re exportunda süreçte etkili olduğunun altını çizdi. Re export operasyonu için yeni istihdam alanları oluşturduklarına işaret eden Güler, “Bugün itibarıyla Çin’den Mısır’a, Endonezya’dan Portekiz’e mal alıp satabilen firma konumuna geldik. Bunu yurtiçindeki üreticilerle de yapabilmeyi isterdik ancak rekabet gücümüzün kırıldığı noktalarda dış kaynaklı tedarikçi arayışına yönelip çözüm bulmaya çalışıyoruz. Re export operasyonumuz hali hazırda yüzde 10-15 seviyelerinde ancak orta vadede gerek fuar gerekse yurtdışı ziyaretlerimiz ile bu alanda gücümüzü geliştirerek, küresel pazarda büyümeye odaklandık” şeklinde konuştu. İhracat faaliyetleri kapsamda yurtdışında yaklaşık 7 bin müşterilerinin bulunduğuna değinen Mustafa Güler, BBelçika ve Yunanistan’a boyalı pamuk iplik, Portekiz’e ham iplik, Mısır’a da elyaf verdiklerini anlattı.
“Prospin iplikte katma değer sağladık”
Öte yandan ürünlerinin kaliteli, know-how gerektiren, spesifik ve katma değerli özellikleri ile ön plana çıktığını dile getiren Mustafa Güler, Ar-Ge faaliyetleri kapsamında prospin iplikte katma değer sağladıklarını dile getirdi. Güler, “Prospin üretiminde pamuk fitilden çekilirken fitili ikiye ayırıp ve kenarlardaki baskıyı azaltıp kopmasını engelliyoruz. Böylece iplik daha az tüyleniyor. İplik çekilirken daha fazla tarayarak da düzgünlüğünü sağlıyoruz. Özellikle havlu, çorap veya denim sektöründe kullanılan diğer pamuk ipliklerine göre hem makinelerdeki randımanı artırıyoruz hem de fire oranını düşürüyoruz” açıklamasını yaptı.
Aylık hacimlerinin 1000-1500 ton olduğunu ve katma değer anlamında son bir yılda yüzde 20 artış yakaladıklarını belirten Güler, diğer yandan MKA İplik’in kardeş kuruluşu MKA Mensucat olarak kalibrasyon ve akreditasyon hhizmeti verdiklerini aktardı.
“Kurdaki dalgalanma sektörü etkiledi”
Sektör değerlendirmesi de yapan Mustafa Güler, kurda yaşanan dalgalanmanın tüm üreticileri etkilediğine dikkat çekti. Güler şunları ekledi: “Ekilebilir araziye sahip olmamıza rağmen kayda değer oranda pamuk ithalatı yapan ülke konumundayız. Pamuk üreticisiyiz fakat ürettiğimiz pamuk yetmediği için dışa bağımlı hale geldik. Döviz kurlarının artması sonucu savunma mekanizması geliştiriyoruz. Risk almamak adına işin büyümek yerine küçülmeye gidiyoruz. Bunu özellikle 2016’nın son çeyreğinde yoğun şekilde hissettik.”
< 25.01.2017 diğer haberleri için tıklayınız.
