Matriksdata Logo

Matriksdata Banner

Vodafone Ana Sponsorluğunda Gerçekleşen Dijital İk Konferansı Bu Yıl “İşveren Markası”Nı Masaya Yatırdı

Kuruluştan konuya ilişkin yapılan basın açıklaması aşağıda bulunuyor:
Türkiye’nin dev şirketlerinin insan kaynakları profesyonellerini bir araya getirerek iş dünyasına yepyeni bakış açıları ve başarıya ulaşma yöntemleri kazandıran Dijital İK Konferansı İstanbul SALT Galata’da yapıldı. Bu yıl “İşveren Markası” teması altında gerçekleştirilecek olan konferansın ana sponsorluğunu Vodafone üstlenirken, TEB, Pepsico, Yıldız Holding, GfK, Markafoni, yenibiris.com, Renault, Motto 23, Sunumo, İltek ve Marjinal Porter Novelli de diğer sponsorlar olarak yer aldılar.

Moderatörlüğünü ve açılış konuşmasını Yrd. Doç. Dr. Fatoş Karahasan’ın üstlendiği Dijital İK Konferansı’nda, Vodafone Türkiye Yetenek Geliştirme Direktörü Bülent Bayram, Vodafone Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Çeşitlilik Direktörü Gizem Keçeci, TEB İnsan Kaynakları ve İnovasyon’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Nilsen Altıntaş, PepsiCo Türkiye Kıdemli İnsan Kaynakları Direktörü Katey Howard, TEVİTÖL öğrencisi Halil Utku Ünlü, Markafoni İK Grup Direktörü Seda Kayrak Kızıltan, Google Türkiye Pazarlama Müdürü Özgür Kirazcı, Flow Uluslararası Koçluk Okulu Akademik Direktörü Talya Vardar, isteoyun.com Direktörü Niels Van Der Linden, Linkedin Türkiye Bölge Müdürü Serden Eren ve Great Place to Work Institute Almanya, Avusturya, Türkiye Yönetici Ortağı Frank Hauser zengin içerikli konuşmalarıyla katılımcılara işveren markasının önemini aktardılar.

“Plazalardan çıkacağız, dijital doğanları anlayacağız”
Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Yrd. Doç. Dr. Fatoş Karahasan, işverenlerin artık duygulara yönelmek istediklerini vurgularken, rasyonel temeller üzerine kurulu olan iş dünyasının özellikle çalışanlar ile olan ilişkisine duygusal boyutu da katabilmesi gerektiğinin altını çizdi. “Çalışanlar artık daha rahat ortamlarda çalışmak ve tüm karar alma süreçlerinin içerisinde yer almak istiyor” diyen Karahasan, iş dünyasının, gücün artık bireylerde olduğu yeni dönemde duyguları da yönetmesi gerektiğini belirtti. Fatoşş Karahasan, “Plazalardan çıkacağız, esnek olacağız, dinleyeceğiz, dijital doğanları anlayacağız ve hem sevgi hem de saygı göstererek çeşitliliği kabul edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Çalışanlar karar alma süreçlerine katılmalı
Etkinlikte konuşan Vodafone Türkiye Yetenek Geliştirme Direktörü Bülent Bayram, etkin bir işveren markası oluşturmanın ancak çalışanların marka elçisi olduğu durumda gerçekleşebileceğini vurguladı. “Vodafone Türkiye’de bizler işveren markamızı çalışan markası olarak konumlandırıyoruz” ifadesini kullandı.

Vodafone Türkiye Kurumsal İlişkiler ve Çeşitlilik Direktörü Gizem Keçeci ise her geçen gün dijitalleşmenin arttığını, 2020 yılına kadar 50 milyar cihazın bağlantılı olacağını dile getirdi. Bugünün süper bağlantılı tüketicilerinin bir “NoMoPhobia” içerisinde yaşadığına değinen Keçeci, yapılan araştırmalara göre, insanların %20’sinin alyansını kaybetmeyi, telefonunu kaybetmeye tercih ettiğine değindi. Dijitalleşmenin artması ile kurumsal itibarın değerinin gün geeçtikçe arttığı günümüzde yıllar süren emekle inşa edilen şirket itibarının 5 dakika içerisinde yerle bir olabileceğini vurgulayan Gizem Keçeci, yapılan araştırmalara göre CEO’ların yüzde 95’inin itibarın çok önemli olduğunu belirtmesine rağmen, yalnızca yüzde 19’unun itibar yönetimini ölçümlemek için formal sistemlere sahip olduğunun altını çizdi. İşveren markası kavramına da değinen Gizem Keçeci, “İşveren markası itibarı oluşturan önemli parametrelerden biri, zira çalışanlar tüm paydaşlarımıza dokunma gücüne sahip” diye konuştu.

Anahtar faktör: adanmışlık
Etkinliğin konuşmacılarından, TEB İnsan Kaynakları ve İnovasyon’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Doç. Dr. Nilsen Altıntaş, işveren markasını yaratma sürecinde ‘adanmışlık’ kavramının önemine değindi. Kurumları başarıya götüren kavramın adanmışlık olduğunu ifade eden Altıntaş, adanmışlığın ancak çalışan ve yönetim arasında inşa edilecek güven duygusuyla gelişebileceğinin altını çizdi. Adanmışlığın çift kutuplu bir ilişki sonucundaa açığa çıktığını belirten Doç. Dr. Nilsen Altıntaş, “Kurumlardaki misyon, vizyon ve hedefler kurum çalışanları ile uyum içerisinde belirlenmeli ve çalışanlar bu hedeflere inanmalı. İK stratejilerini de çalışan adanmışlığının önemi açısından jenerasyonlara göre belirlemek en sağlıklı yöntemdir” ifadelerini kullandı.

PepsiCo Türkiye Kıdemli İnsan Kaynakları Direktörü Katey Howard, etkinlikteki konuşmasında işveren markasının yaratılma sürecinde ‘diyalog’ kurmanın önemine değindi. “Çalışanlar başarı için neye ihtiyaç duyduklarını gayet iyi biliyorlar. Yöneticilerin amacı da çalışanlarının başarı için gereken potansiyellerini açığa çıkarmak olmalı” diyen Katey Howard, çalışanlarla kurulan diyalogun şeffaf olması, anlık gerçekleşebilecek nitelikte olması ve her seviyeden çalışana açık olması gerektiğinin altını çizdi.

Konuşmacılardan Markafoni İK Grup Direktörü Seda Kayrak Kızıltan marka algısının sürdürülebilir olması gerektiğini ifade ederken, çalışanların markalarına güven duymaları halinde marka algısı oluşturulma sürecine ilham verebileceğinin altını çizdi.

Google Türkiye Pazarlama Müdürü Özgür Kirazcı ise, Google’ın inovasyon kültürüne bakışına vurgu yaptı. Kendini yenileyen firmaların ayakta kalabildiğini hatırlatan Kirazcı, “Kurumsal felsefemizde yer alan inovasyon tutkusunu ve tecrübeyi paylaşacak kişilerle çalışmayı tercih ediyoruz. Bizim için tecrübe, tutku kadar öncelikli değil” ifadelerini kullandı.
Etkinlikte ayrıca, Hürriyet İK Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Tuba Köseoğlu Okçu, Accenture İK Direktörü Sure Köse ve DHL Express Türkiye İnsan Kaynakları ve Kalite Direktörü Ayla Çetinbora, moderatörlüğünü Duman Yönetim Danışmanlığı'ndan Yiğit Oğuz Duman’ın üstlendiği “Dijital olarak Yeniden Biçimlenen Organizasyonlar” panelinde bir araya geldi.
İK dijitalleşiyor
Panelistlerden DHL Express Türkiye İnsan Kaynakları ve Kalite Direktörü Ayla Çetinbora, DHL Express Türkiye’deki İK yaklaşımlarıyla ilgili bilgi verdi. “DHL, yapısal olarak DNA’sında hız barındıraan bir şirket. Dolayısıyla dijitalden bağımsız olmamız düşünülemez” diyen Çetinbora, İK alanındaki hedeflerinin sektörün ilklerini gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Çalışanlarının büyük bir bölümünün Y kuşağı temsilcisi olduğunu aktaran Ayla Çetinbora, bugünün İK profilinin 20 yıl önceki kuralcı geleneğe kıyasla daha özgür ve açık fikirli olduğunu ifade etti.

Hürriyet İK Direktörü ve İcra Kurulu Üyesi Tuba Köseoğlu Okçu, panelde yaptığı konuşmada, değişen çalışan profiline vurgu yaptı. Gazetelerin artık eskisi kadar okunmadığı ve insanların haberlere ulaşmak için internete daha çok başvurduğu dönemde okur ve reklamveren kitlelerini hedeflediklerini söyleyen Okçu, Hürriyet olarak dijitalleşme sürecine girdiklerini belirtti. Gazetelerin artık yalnızca diğer gazetelerle değil, Twitter ve Facebook gibi sosyal ağlarla da rakip olduğunu aktaran Okçu, reklam ve haber içeriklerinin mobil yaşam tarzına geçen okur kitlesi ile uyumlu olacak şekilde hazırlandığını söyledi.

Accenture İK Direktörüü Sure Köse ise işe alım süreçlerindeki dijital değişime değindi. Dijitalleşme sürecinde yaptıkları farklı uygulamaları anlatan Köse, “Mülakata davet ettiğimiz adaylar, görüşmeden önce bir SMS alıyor ve bu SMS’te yer alan bağlantıya tıkladıklarında yapacakları görüşmeyle ilgili tüm ayrıntılara ulaşabiliyorlar. Bu ayrıntıların içerisinde görüşecekleri kişinin kimliğinden, daha önce görüşme yapanların yorumları ve şirket tarihçesi gibi bilgiler yer alıyor” diye konuştu.
“İşveren Markası Duygusuzlaşıyor mu?” konulu panelin moderatörlüğünü ise GfK Türkiye İtibar ve Çalışan Araştırmaları Danışmanı Nuran Aksu üstlendi. Panelistler arasında Akademisyen ve Danışman Prof. Dr. Türker Baş ve Alice BBDO Strateji Lideri Haluk Sicimoğlu yer aldı.
Markalar duygusallıklarını kaybediyor
Alice BBDO Strateji Lideri Haluk Sicimoğlu duyguların önemine değinirken, “Bir markada duygu olması lazım. Beyin duygularla çalışıyor ve insanlar kararlarını yüzde 95 oranla duygusal dürtülerle veriyorlar” diye konuştu. Bir markanın duygusunun öncelikle o markanın çalışanı tarafından anlaşılması gerektiğinin altını çizen Sicimoğlu, kurumu kurum yapan değerlerin iç iletişim projeleri ile kurumun tüm çalışanlarına aktarılması gerektiğini vurguladı. Sicimoğlu, “Çalışanlara aidiyet hissi verebilirseniz, çalışanlarınızı daha mutlu kılarsınız. Bu durumda şirket de daha başarılı olur” ifadelerini kullandı.
Akademisyen ve Danışman Prof. Dr. Türker Baş, işveren markasının duygusal bağlılıkla olan ilişkisine değindi. “Maalesef markalar içerisindeki duygusallık kaybedilmeye başlandı” diyen Prof. Dr. Türker Baş, çalışanların artık müşteriye dokunmaktansa sayılara, hedeflere ve performanslara dokunmayı tercih ettiklerinin altını çizdi ve “Tüm bu odaklanmalar, bizi duygularımızdan da uzaklaştırıyor” diye ekledi.
Konferanstaki bir diğer panelde de “Sosyal Medya Mayın Tarlası mı?” konusu işlendi. Fatoş Karahasan’ın modere ettiği panele Yıldız Holding İK Grup Direktörü İdil Şeker, Havas İstanbul Yaratıcı Direktörü EErgin Binyıldız, IBM Türkiye Kenexa İş Geliştirme ve Satış Lideri Özlem Özen ve Disturbed People Kurucusu Muhiddin Aslanbay katıldı.
Konferanstaki “İşveren Markasının Medya Üzerindeki Yansımaları” konulu son panelin katılımcıları ise Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Melis Alphan, Posta gazetesi köşe yazarı Yazgülü Aldoğan, Cumhuriyet gazetesi köşe yazarı Özlem Yüzak ve Türkiye gazetesi köşe yazarı Fikret Çengel oldu.




< 02.12.2014 diğer haberleri için tıklayınız.

KVKK | Çerez Politikası | Aydınlatma Metni | Cookie Seçeneklerini Güncelle