Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, Fed’in faiz artışını fırsat olarak görüyor. Akın, “Bu gelişen piyasalardaki bütün iş dünyası, karar vericiler hatta halk için fırsattır. Beklentilerimizi, yatırımlarımızı artık öne alacağız. Çünkü ileride faiz daha pahalı olacak. Daha pahalılaşacak beklentinizin olduğu bir meta varsa ‘daha önce yapalım’, ‘harekete geçeyim’ telaşınızın da olması gerekir” değerlendirmesini yapıyor.
Enerjide EBRD ile yeni ortaklık kuran Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın ile yatırım, büyüme, finansman ve 2016 diye başladık sohbetimiz, Marka Konferansı’na ‘terör’ nedeniyle gelmeyen Boris Becker’e kadar geldi. Çünkü Akın, doların patronu Fed’in faiz artırımına da Türkiye’den dünyaya giden son fotoğraflara da girişimci-yatırımcı penceresinden bakıyor.
Hamdi Akın’a göre 2016, siyaseten beklenmedik bir şey olmazsa 2015’ten kesinlikle daha iyi olacak. Fed’in faiz artırımı ise dünya ekonomisine hareket getirecek. Hamdi Akın, 2016’dan başlayarak daha fazla yatırım, daha fazla büyüme güdüsünün güçlü olacağı bir resim çizdi. Burada da işi motivasyona dayandırarak “Bugüne kadar faiz çok durağandı. Fiyatlar ucuz, enflasyon yerlerde sürünüyordu. Beklenti olmayınca işadamını motive edecek de bir şey yoktu. Şimdi ise beklentiler ve motivasyon daha güçlü. Faizlerde artış, fiyatlarda yükseliş tehlikesi var. Onun için yatırımları hızlandırmalıyız ” dedi.
2017 ve 2018 büyümeleri daha yüksek çıkacak
Akın, 2016 pas geçilse bile 2017 ve 2018’in büyümelerinin yüzde 5 ve üzerinde çıkacağı öngörüsünde de bulunarak, “2016’yı pas geçseniz bile 2017 ve 2018’in büyümelerinin daha yüksek yüzde 5 ya da yüzde 6 çıkacağını şimdiden söyleyebiliriz. Fed’in faiz artırımı gelişen piyasalar açısından bir fırsattır. Geçmiş 10 seneye, 20 seneye, hatta 30 seneye baktığınızda Fed’in faiz artırımının piyasaları tetikleyeceğini düşünüyorum. Emtia fiyatlarının artacağını düşünüyorum” dedi ve ekledi: “Her ne kadar Yellen kademeli faiz artışı olacak dediyse de dünyaa piyasalarına olan etkilere bakarak kademelerin arası sıklaşabilir. Dolayısıyla faizlerin hep artacağı yönünde bir beklenti oluştu. Bu gelişen piyasalardaki bütün iş dünyası, karar vericiler hatta halk için fırsattır çünkü beklentileri artık öne alacağız. Yatırımlarımızı da öne alacağız. Çünkü ileride faiz daha pahalı olacak. Devamlı artacağını düşündüğünüz bir meta yatırım için bizleri de koşturacaktır. Yatırımları ve büyümeyi öne çekebilir. 2016, 2017 büyümesi sadece Türkiye için değil tüm gelişmekte olan ülkelerde büyüme beklentilerin üzerinde gerçekleşebilir.”
Amerika’nın yüzde 3-4 büyüdüğü bir dünyada Türkiye’nin yüzde 3-4 büyümesinin de kabul edilebilir bulmadığının altını çizen Hamdi Akın, şöyle konuştu: “Amerika’nın yüzde 3-4 büyüdüğü bir dünyada Türkiye ekonomisinin o zaman yüzde 6-7 büyümesi lazım. Türkiye bu büyüme performansını da gösterdi. Yeniden yapabilir. Türkiye en hızlı büyüme ivmesini 2002-2008 yılları arasında kat etti. O 6 senede petrol 100 doların üzerinde, LİBOR 5 puanın üzerindeydi. Petrolde faizde önümüzdeki yıllarda o seviyelere yeniden çıkacak.”
Gelişen ülkeler lokomotif Çin’in büyümesini izlemeli
Çin’deki yavaşlama sürecinin de 2-3 sene daha sürme ihtimali olduğuna da değinen Hamdi Akın, “Çin’de zaten aşırı bir büyüme vardı. Ama ortalamalar üzerinden Çin’deki yüzde 6-7 bandına oturan bir büyüme yine de dünya ortalamasının üzerinde olduğu için kabul edilebilir bir oran olarak görülür. Burada önemli olan diğer ülkelerin büyüme oranlarının yüzde 5-6’lara çıkmasıdır. Özellikle de gelişmekte olan piyasaların. Sadece bir ülkenin değil diğer ülkelerinde benzer performans göstermesi lazım. Türkiye’yi dünya diye düşünürseniz, sadece İstanbul’un değil Anadolu şehirlerinin de büyümesi önemlidir. Anadolu’da büyüme olmadığı zaman İstanbul tek başına lokomotif olamıyor. Eğer gelişmekte olan ülkeler açısından Çin’in lokomotif olacak diyorsak diğer gelişen ülke piyasalarının da peşine takılması ve o büyümeyi takip edebilmesi gerekiyor” dedi. Fed’in faiiz arttırdığı bir ortamda maliyetlerde dengenin de farklı şekilleneceği tahmininde bulunan Akın, LİBOR’un yükseldiği ortamda bu defa risk primlerinin normalize olacağını düşünüyor. Akın, “Fed’in faizlerinin sıfır olduğu noktada borçlanırken LİBOR’un üzerine verdiğimiz artı prim yükselmişti. Gelişen piyasa ülkeleri veya şirketleri için konuştuğumuz değerler faiz lehine düşerken risk primi aleyhine artmıştı. Şimdi, ülke spreadleri düşecek. Toplamda çok değişen bir şey olmayacağına inanıyorum. Yurtdışından yine aynı oranlarda borçlanacağız” diye konuştu.
Faiz toplam giderler içinde sadece bir kalemdir
Hamdi Akın, yatırıma karar veren bir iş insanı için faizin tek değişken olmadığına da dikkat çekti. Akın şöyle dedi: “Bence asgari ücret faizden daha önemli. Kurdaki dalgalanma daha önemli. Evet… Fed dünyayı geriye dönüşü olmayan bir yola yönlendirdi. Beni bir işadamı ve yatırımcı olarak bir taraftan da faiz benim için sadece bir gider. Ben bir yatırımcıyım. Bir yatırım yapacaksam önceliklee Türkiye veya bölgede yapacağım. Bu yatırımın büyüklüğü bana uygun mu? Gideceğim yerdeki alt yapı müsait mi? Proje finansmanı yapabilir miyim? Hukuki alt yapısına bakıyorum. Zarar görmeden çıkabilir miyim? Siyasetteki istikrarına bakıyorum. Bunlardan pozitif etkilenen bir iştahım varsa o zaman matematiğe bakıyorum. Gelir-gider tatminkar bir kar çıkartırsa o işe girerim. Faiz toplam giderler içinde sadece bir kalemdir. Asgari ücret daha önemli bir kalemdir. Tabii asgari ücreti sadece Türkiye tartışıyor, Fed’i tüm dünya.”
Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, çizdiği bu tabloda beklentilerini terse çevirecek tek bir çekincesi olduğunu da söylüyor. O da Ortadoğu’daki huzursuzluğun artması. Ortadoğu’nun daha da ısınması halinde işlerin değişebileceği endişesi taşıyan Akın, “Ortadoğu sektörel bir değişiklik getirebilir. Değişiklik olursa savunma sanayi şirketlerinin gelirleri artabilir buna karşılık diğer şirketlerin gelirleri azalabilir” uyarısında da bulundu.
Bütün analistler ‘petrol ucuzladı, enerji faturası düşecek’ hesabı yapıyor ama Hamdi Akın, “Şimdi petrol ucuzladı diye seviniyoruz ama çok yanlış yapıyoruz” diyor. Türkiye için komşularının ekonomik durumunun son derece önemli olduğunun altını çizen Akın, “Petrol pahalandığı zaman Rusya, Irak, İran tüketmeye başlıyor. Bu ülkeler tüketirken, biz kalkınıyoruz. Çünkü onlar bizim müşterimiz. Komşuları zengin olan bir ailenin fakir kalması imkansız. Komşuları zengin olan Türkiye’nin fakir olması imkansız. Komşularımız fakir olduğunda bizim zengin olmamız da imkansız. Komşularımızla 'çok çok çok iyi' geçinmemiz ve onlarla ticaretimizi artırmamız lazım. Hangi ülkeye bakarsanız bakın komşularıyla ticareti ilk sıradadır. Bence istikrarı, uluslararası ilişkileri her şeyin önüne koymamız gerekir. Bizim etrafımızdaki ülkeler güçlü zengin ve refah olsa bizim sıçrama yapmamamız imkansız. Toparlanama sorunu Irak’ta 10 seneyi geçti. Suriye’de bir 15 sene sürer” diye konuştu. Türkiye’nin komşularıyla istikrarlı ilişkissinin değerini, sağladığı kazançları gördüğünü de hatırlatan Akın, “Olay tersine döndü ve zarar görüyoruz. Turizm sektörü olarak Rusya’dan hep istifade ettik şimdi tam tersini göreceğiz. Aynı durum Irak, İran, Libya, Mısır ve Tunus’ta da var” açıklamasını yaptı.
Finansman tarihi de tekerrürden ibaret
“Sadece tarih değil finansman tarihi de tekerrürden ibaret. Küresel krizin başlangıcından bu yana 7 yıl geçti. Lehman krizi çıktığında 1 yılda toparlanırız diyorduk 7 yıl olmuş. 2002-2009 dönemiyse bambaşkaydı. Piyasalar 7 yıl çıktı, 7 yıl indi. 7 yıl orta vadeli bir kredinin süresidir. Özel sermaye fonlarının yatırımdan çıkış süresidir. Nasıl maksimum dalga boyu 33 metreyse finans piyasasında da 7 yıl. Faizin artması da 7 yılın sonuna gelindiğinin işaretidir. 2016’dan sonra dünya ekonomilerinde ciddi büyümelerin geleceği bir dönem yaşayacağımıza inanıyorum. Ben hiç nakliye ve emtia fiyatlarının bu kadar düşük olduğu bir dönemi hatırlamıyorum.”
Konut ve turizmde yeni yatırım gelecek
20115 yılının dokuz aylık döneminde Akfen Holding’in ciro ve FAVÖK’ünde yıllık artış devam etti. Buna göre aynı dönemde Holding’in cirosu bir önceki yıla göre yüzde 41 artışla 1.303 milyon TL; FAVÖK ise bir önceki yıla göre yüzde 40 artışla 443 milyon TL’ye ulaştı. 2015 yılının dokuz aylık döneminde FAVÖK marjı yüzde 34 oldu. Aynı dönede konsolide yatırımlar 487 milyon TL’ye ulaştı; yıllık bazda artış yüzde 109 oldu. Akın’ın verdiği bilgiye göre liman tarafında geçen senenin büyüme performansı bu yıl da tutacak. İDO’da kur artışının yarattığı handikabı yakıt fiyatlarındaki düşüş hedge etti. PPP modeliyle yapılan 3 hastane de ise durum şu: Isparta Hastanesi 2016 sonunda, Eskişehir, 2017 sonunda bitecek. Tekirdağ’a ise bu yıl başlanacak. Ayrıca kapasite dahilinde olan yeni projelere bakılacak. Konut tarafında ise İncek Loft’ta mart-nisan gibi yeni kampanya ile satışlar tamamlanacak ve İncek’te yeni bir konut projesi daha geliştirilecek. Akın ayrıca Bodrum’da kiralık ev arayanlara, otel konfooru sunan bir konsept ile ‘rezidans-otel’ yatırımı işletmesi yapmayı planladıklarını da açıkladı.
Enerjiyi ‘platforma’ dönüştürecek
EBRD, 2015 yılında kendi açısından en büyük yatırımı yaparak yenilenebilir enerjide Akfen ile ortak oldu. Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın şimdi hedefi bir basamak daha yukarıya taşımış durumda. Akın, bütün enerji işlerini bir yenilenebilir enerjie platformuna çevirecek, kapılarını da diğer yatırımcılara açacak.a Akın, “Bu platformu yenilenebilir enerjinin içine girmekg isteyen, yatırım yapmak isteyen herkesin girebileceği birb hale getirebilmeyi istiyoruz. Biz bu kaynak ve diğer gelecekce yeni yatırımcılarla platformu giderek büyüteceğiz. Hes vev güneşte zaten varız. Rüzgar ve jeotermalde olacağız. Bir enerjie yatırımı olan da varlıklarını bu platforma dahil edebilir ya da küçük bir enerji yatırımını paraya çevirebilir. Bu oyunun içerisindeniç çıkmak isteyen ben artık oynamıyorum diyenler içiniç bu platform da bir fırsat olabilir. Enerji ssektöründe ‘çıkış’ yapmakya için çok zor bir dönemden geçtiğimiz için bu platformunm da pozitif etkisi olabileceğini düşünüyorum” dedi.
< 28.12.2015 diğer haberleri için tıklayınız.