Makine ve raylı sistemlerde Türkiye'nin önde gelen markalarından olan Durmazlar, makine sanayiinde büyümesini sürdürüyor. Geçen yıl 5 milyon euroluk yatırım yaptıklarını, yılda bin 500 adet makine ürettiklerini belirten Durmazlar Makina Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Durmaz, “Makinede büyüyerek ilerliyoruz” dedi. Gelecek vizyonunu makine ve raylı sistemler üzerine kurduklarını ifade eden Durmaz, global pazardaki yedinci tramvay markası İpekböceği’nin de üreticisi olduklarını vurguladı. Makine sektöründe 'Durma' markasıyla global pazarda yer aldıklarını kaydeden Durmaz, ürettikleri makinelerin bugün itibarıyla 120 ülkede çalıştığını söyledi.
Üretimin yüzde 75’ini ihraç ettiklerini kaydeden Hüseyin Durmaz, 80 ülkede bayilerinin bulunduğunu kaydetti. Holding bünyesinde çeşitli alanlarda bin 650 kişiyi istihdam ettiklerini belirten Durmaz, ciroda geçen yıl yüzde 10 büyüme sağladıklarını bildirdi. Durmaz, Bursa OSB'deki 100 bin metrekarelik kapalı alana sahip tesiste üretimlerini sürdürdüklerini ifade etti. İhracat geleneğinin eskilere dayandığını hatırlatan Durmaz, ilk ihracatı 1975 yılında Almanya’ya yaptıklarını, bugün ihracat rakamının 110 milyon doları geçtiğini söyledi.
“Birçok projeyi Ar-Ge merkezimizde gerçekleştirme imkanı buluyoruz”
Gelişen teknolojiye ayak uydurmak ve rekabette öne çıkmak için Ar-Ge ve inovasyona büyük önem verdiklerini vurgulayan Hüseyin Durmaz, sektörün ilk Ar-Ge merkezini 2010 yılında kurduklarını aktardı. Türkiye makine sanayiinin ilk endüstri 4.0 konseptindeki lazer kesim tezgahını ürettiklerini anlatan Durmaz şu bilgileri verdi: “Bazılarının 'digital factory' bazılarının ise 'smart factory' olarak nitelendirdiği bu üretim vizyonu, bütün makinelerin birbiriyle iletişim halinde olduğu ve prosesle ilgili bilgi paylaştığı bir sistem. Bu sistemi işletebilmek için çok iyi bir altyapı oluşturmak gerekiyor. Üretim hattımızda ve yeni nesil makinelerimizde bu altyapıyı oluşturarak sistemi uyumlu hale getirdik. Makinelerle ilgili yazılım- otommasyon gibi işlerin tamamını Ar-Ge merkezimizde gerçekleştiriyoruz. Otomasyon konusunda kendi 'know-how'ımızla bir çok çalışma gerçekleştiriyoruz.”
Bugün geldikleri notada birçok projeyi kendi Ar-Ge merkezlerinde gerçekleştirme imkanı bulduklarını belirten Hüseyin Durmaz, “Bu çerçevede CNC abkant pres makinelerinin kontrol ünitesini Ar-Ge merkezimizde geliştirdik. Uluslararası arenada kabul görmüş komponentler kullanarak ürettiğimiz makinelerimiz, ulaştığımız her pazarda kendini kabul ettirme başarısını gösterdi” şeklinde konuştu.
Makine ve enerji sektörüne yönelik olarak kullanımı kolaylaştırıp, enerji tasarrufu sağlayan makinelerin üretimine ağırlık verdiklerini vurgulayan Durmaz, ayrıca fiber lazerlerin tüm avantajlarından faydalanarak CNC lazer kesme hattının tasarımı ve imalatının da gerçekleştirildiğini ifade etti. Ar-Ge merkezinde hem raylı sistemler hem de makine bölümü için geliştirmeler yapıldığını belirten Durmaz, “Makinede pazar liderliğimizi sürdürmek, raylı sistemlerde dee sektöre yön vermek istiyoruz. Raylı sistem ulaşım araçlarının yerlileştirilmesinde de önemli bir oyuncu olarak öne çıkıyoruz” ifadelerini kullandı
“Sektör ölçek ekonomisine geçmede sıkıntı yaşıyor”
Makine sektörüyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Hüseyin Durmaz, makine sektörünün global ticarette 4 trilyon dolarlık paya sahip olduğunu, Türkiye’nin ise bu rakamdan 15 milyar dolarlık pay aldığını kaydetti. Durmaz, “Makine sektörü, petrol ve türevlerinden sonra global pazarda en çok ticaretin yapıldığı sektör konumunda. Makine, gelişmiş ülkelerin ihracatında yüzde 20 pay alıyor. Sektör olarak 2023 hedefimiz 100 milyar dolar. Bu anlamda daha gidilecek çok yolumuz olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Türkiye makine sektöründe ölçek ekonomisiyle ilgili sıkıntılar yaşandığını dile getiren Hüseyin Durmaz, “Avrupa’da 18 bin makine ve ekipmanları üreten firma var. Türkiye’de de 18 bin firma bulunuyor. Bunların yüzde 97’sinin çalışan sayısı 50 kişinin altında. ‘Az olsun, benim olsun’ fikri nedeniiyle ölçek ekonomisine geçemiyoruz” değerlendirmesini yaptı. Türk makine sektöründe yerlilik oranının yüzde 90’lara ulaştığının altını çizen Durmaz, üniversite sanayi işbirliğinin önemine de dikkat çekti. Durmaz, “Teknolojik ürünlerde Türkiye’nin ithalatı biraz fazla. Çünkü Türkiye henüz teknolojiyi geliştiremiyor. Yurtdışında teknolojiyi geliştirenler genelde üniversiteler ve enstitüler. Bizde ise üniversite ile sanayi birlikteliği çok yavaş gelişiyor. 4 trilyon dolarlık global pazar hacmindeki payımızı artırmak için bu konuya özellikle eğilmeliyiz” şeklinde konuştu. Makine sektörünün her yıl Türkiye’nin ortalama büyümesinin üzerinde bir büyüme kaydettiğine işaret eden Durmaz, çevre ülkelerdeki gelişmelerin sektörü olumsuz etkilediğini, sektör olarak farklı pazar arayışlarına girdiklerini söyledi.
< 28.12.2015 diğer haberleri için tıklayınız.
