Ankara ile İstanbul İkitelli ve Pendik şubeleri olmak üzere 2015 yılında üç yeni şube açtıklrını kaydeden Halk Faktoring Genel Müdürü Erdoğan Şahin, 2016'da ise dört şube daha açarak yıl sonunda yedi şubeye ulaşmayı hedeflediklerini bildirdi. Şube yatırımlarında özellikle Halk Faktoring'in sektördeki düzenleyici ve dengeleyici misyonunu daha fazla uygulamayı ve daha fazla KOBİ’ye hızlı ve etkin çözüm sunmayı amaçladıklarını belirten Şahin, “Halkbank’ın bir iştiraki olarak, istihdama katkımız da hızla artıyor. 2014 yılında 44 kişi olan istihdamımızı 2015'te 64’e yükselttik. 2016 sonu itibarıyla bu rakamı 105'e çıkarmayı hedefliyoruz. Hedefimiz, KOBİ’lere ağırlık vererek, ekonomide maksimum artı değer oluşturmak.
Halk Faktoring'in, Halkbank’ın sermayedarlığı ile Kasım 2012’de faaliyete geçtiğini belirten Erdoğan Şahin, “Bugün itibarıyla sektörün düzenleyici ve dengeleyici rolünü oynayan önde gelen faktoring şirketlerinden biri konumuna geldik. Modern finans yöntemlerinden faktoringin kamu temsilcilerinden Halk Faktoring, sektörün bütün ürünlerini sunuyor. İhracat faktoringi, peşin iskonto, BCH işlemler gibi ürünlerimiz ile amacımız, ana ortağımızın da amaçları ile paralel şekilde, başta KOBİ’lerin finansman ihtiyacını sağlayarak, ekonomiye katma değer sağlamak” diye konuştu.
2015 yılında, bir önceki yıla göre, faktoring alacakları bazında yüzde 36’lık büyüme kaydettiklerini bildiren Erdoğan Şahin, 2 milyar liralık ciro hacmi elde ettiklerini açıkladı. Şahin, “İhracat faktoringi ciromuz 200 milyon euro seviyesinde gerçekleşirken, aktif müşteri sayımız 2015 sonu itibarıyla 700'e ulaştı. Halk Faktoring olarak, sektörde düşük karşılıksız oranımızla öne çıkıyoruz. Verimli bir şekilde uyguladığımız kredi politikalarımız ile karşılıksız oranlarımızı düşük seviyede tutarak, özellikle KOBİ’lere uygun maliyetli finansman imkanı sunuyoruz” dedi.
Halk faktoring'in, 2016 yılında da yapacağı şube yatırımlarıyla KOBİ’lere olan desteğini sürdüreceğini dile getiren Erdoğan Şahin,, 2015 yılı itibarıyla 700 olan aktif müşteri sayısını, bin 500’e çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Şahin, firmanın aktif ve ciro büyüme seviyesinin ise yüzde 30 olarak hedeflendiğini belirtti.
“Sektördeki ürünlerin tamamı portföyümüzde yer alıyor”
Portföylerinde, sektördeki ürünlerin hepsinin yer aldığını vurgulayan Erdoğan Şahin, şöyle devam etti: “Şubeleşme projemize ek olarak, ithalat faktoringi üstünde de çalışmalarımız sürüyor. Öte yandan Halk Faktoring, küresel ölçekte önde gelen kuruluşların yer aldığı FCI'nın da bir üyesi. Dolayısıyla şirketimiz ihracat faktoring’inde de söz sahibi. Bu kapsamda, 2015 yılı ihracat faktoringi ciromuz 200 milyon euro olarak gerçekleşti. FCI üyeliğimiz ile yurtiçindeki ihracatçılarımıza, ticaretlerini geliştirebilecekleri ve bu ağı kullanabilecekleri güvenilir, hızlı ve ekonomik çözümler sunuyoruz.”
Faktoringin, BDDK tarafından regüle edilen bir sektör olduğuna değinen Erdoğan Şahin, “Kanun, sektörün düzenlenmesi açısından önemli bir gelişim sağlladı. Sadece faktoring değil, alternatif finans sağlayan banka dışı şirketlerinin rol oynadığı sektörlerde standardizasyon sağlayarak, ilgili şirketlerin ekonomiye katkılarını maksimize etmesi açısından önemli. Kanundaki finansal raporlama, kurumsal yönetim gibi olmazsa olmaz standartlar dışında, Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Birliği’nin kurulması, sektörün en önemli avantajlarından” şeklinde konuştu. Birliğin kurulmasıyla sektördeki şirketlerin sorunlarının daha iyi anlaşıldığını ve daha iyi yönetildiğini belirten Şahin, Halk Faktoring'in, altı şirketten oluşan Sektör Temsilciler Kurulu'nun da üyesi olduğunu belirtti.
2016'da, dış ekonomik ve jeopolitik durum itibarıyla global büyümenin önceki yıllardaki gibi olmayacağını kaydeden Erdoğan Şahin, şunları kaydetti: “Sektöre olan bakış açısının değiştirilerek, faktoringin yurtdışında yaygın bir şekilde kullanılan önemli ve modern bir finansman tekniği olduğu anlayışının yaygınlaştırılması gerekiyor. Aynı zamanda, faaktoring sektörünün de modern finansman tekniği olarak, diğer finans sektörlerinin yararlandığı vergisel avantajları kullanarak, öncelikli olarak KOBİ’lere daha uygun maliyetli çözümler sunmalı. Böylece sektör, ekonomideki etkisini artırabilir.”
< 28.03.2016 diğer haberleri için tıklayınız.
