Matriksdata Logo

Matriksdata Banner

TCMB Para Politikası Kurulu Toplantı Özeti yayımlandı

TCMB Para Politikası Kurulu'nun 20 Ocak 2015 tarihinde yaptığı
toplantısının tutanak özetleri yayınlandı.

 Kurulun değerlendirmeleri söyle:
 
Enflasyon Gelişmeleri
1. Aralık ayında tüketici fiyatları yüzde 0,44 oranında düşmüş ve yıllık enflasyon yaklaşık
1 puan azalarak yılı yüzde 8,17 seviyesinde tamamlamıştır. Bu azalışta enerji ve gıda
fiyat gelişmeleri temel belirleyici olurken alt grupların genelinde enflasyon
yavaşlamıştır. Uluslararası petrol fiyatlarındaki düşüşler paralelinde enerji
fiyatlarındaki azalış güçlenerek sürmüştür. Ana eğilim itibarıyla hizmet
enflasyonundaki düşüş belirginleşirken temel mal grubundaki iyileşme daha sınırlı
olmuştur.
2. Gıda grubu yıllık enflasyonu 1,64 puan azalarak yüzde 12,73’e gerilemiş ve Ekim
Enflasyon Raporu yıl sonu varsayımına yakın gerçekleşmiştir. Mevsimsel etkilerden
arındırılmış veriler işlenmemiş gıda grubu fiyatlarında son dört aylık dönemde meyve
ve sebze fiyatları kaynaklı kısmi bir düzeltme eğilimine işaret etmektedir. Benzer
şekilde, işlenmiş gıda fiyatlarında aylık enflasyon eğilimi uzun bir aradan sonra Aralık
ayında zayıflamış olsa da grup yıllık enflasyonu yüzde 13,16 ile yüksek seyrini
korumuştur. Ocak ayına ilişkin göstergeler gıda yıllık enflasyonunun temelde
işlenmemiş gıda grubu kaynaklı olarak yavaşlayacağı yönünde sinyal vermektedir.
3. Enerji fiyatları Aralık ayında yüzde 1,86 oranında gerileyerek düşüş eğilimini
sürdürmüştür. Böylelikle, yıllık enerji enflasyonu 4,22 puan azalarak yüzde -1,54 ile
endeks tarihinin en düşük seviyesine gerilemiştir. Petrol fiyatlarındaki düşüşlerin
enerji fiyatları üzerindeki ilk etkileri akaryakıt ve tüpgaz fiyatlarında izlenmektedir.
Temmuz-Aralık döneminde Brent tipi ham petrol ortalama fiyatı yaklaşık 45 dolar
gerilerken bu düşüşün anılan dönemde tüketici enflasyonuna akaryakıt ve tüpgaz
fiyatları kaynaklı doğrudan etkisi -0,76 puan civarında olmuştur. Bu iki kalemde
gözlenen düşüşlerin Ocak ayında da devam ettiği izlenmektedir.
4. Temel mal grubu yıllık enflasyyonu yaklaşık 0,5 puanlık bir azalışla yüzde 8,89’a
gerilemiştir. Bu gelişmede dayanıklı tüketim malları ve yüksek oranda gerileyen giyim
fiyatları etkili olmuştur. Dayanıklı tüketim malları fiyatları Aralık ayında yüzde 0,30
oranında azalırken grup yıllık enflasyonundaki aşağı yönlü eğilim sürmüştür. Dayanıklı
tüketim malı fiyatlarında süregelen ılımlı seyir ve döviz kurunun birikimli etkilerinin
kademeli olarak ortadan kalkmasının etkisiyle, yılın ilk çeyreğinde temel mal grubu
enflasyonunda belirgin bir düşüş öngörülmektedir.
5. Hizmet fiyatları yılın son ayında yüzde 0,18 oranında artmış ve grup yıllık enflasyonu
0,22 puan azalışla yüzde 8,59’a gerilemiştir. Mevsimsellikten arındırılmış hizmet
fiyatları artış hızında özellikle son iki ayda belirgin bir iyileşme gözlenmektedir. Aralık
ayında akaryakıt fiyatlarındaki düşüşlerin ilgili hizmet gruplarına olumlu yansımaları
yavaşlamakla birlikte sürmüştür. Bunun yanında, diğer hizmetler grubunda enflasyon
eğilimi son iki ayda daha zayıf seyretmiştir. Önümüzdeki dönemde petrol
fiyatlarındaki belirgin düşüşlerin, akaryakıt fiyatları ile bağlantısı güçlü hizmet
fiyatlarını olumlu yönde etkilemeye devam edeceği tahmin edilmektedir.
6. Mevsimsellikten arındırılmış veriler, çekirdek enflasyon göstergelerinin ana
eğilimindeki iyileşmenin devam ettiğine işaret etmiştir. Hizmet grubu enflasyonu ana
eğiliminde kayda değer bir yavaşlama gözlenirken temel mal enflasyonu eğilimindeki
iyileşme daha sınırlı olmuştur.
Enflasyonu Etkileyen Unsurlar
7. 2014 yılı son çeyreğine ilişkin açıklanan veriler, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın
sınırlı kaldığına işaret etmektedir. Kasım ayında, aylık bazda, yüzde 0,1 ile sınırlı
oranda gerileyen sanayi üretimi, Ekim-Kasım döneminde üçüncü çeyreğe göre yüzde
0,9 oranında düşüş kaydetmiştir. Bu gelişmede dış talepteki zayıf seyrin yanında
kayan bayram tatil günleri ile diğer ulaşım araçları sektörü kaynaklı oluşan oynaklık da
etkili olmuştur. Diğer yandan, iktisadi faaliyete ilişkin diğer temell göstergelerde
izlenen toparlanma sanayi üretimindeki hareketin ekonomideki ana eğilime ilişkin
bilgi değerinin, dördüncü çeyrekte sınırlı olabileceğine işaret etmektedir. Zira yakın
dönemde tarım dışı istihdamda genele yayılan artışlar gözlenmektedir. Ayrıca, Ekim-
Kasım döneminde altın hariç ara malı ithalat miktar endeksi artışı güçlenirken, altın
hariç ihracat sınırlı da olsa artış göstermiştir. Anket göstergeleri de son çeyrekte
üçüncü çeyreğe göre daha olumlu bir görünüm çizmektedir. Üretime dair İYA ve PMI
göstergeleri dördüncü çeyrekte üçüncü çeyreğe göre güçlü artışlar sergilerken, İYA
gelecek üç ay üretim beklentisi ile gelecek üç ay toplam siparişler sorusu son çeyrekte
iyileşmeye devam etmiştir. Bu çerçevede, iktisadi faaliyet ana eğiliminde ılımlı bir
toparlanma olduğu değerlendirilmektedir.
8. Harcama tarafına ilişkin veriler, yurt içi özel kesim talebinin son çeyrekte artış
sergilediğine işaret etmektedir. Ekim-Kasım döneminde tüketim malları üretimi bir
önceki çeyrek orrtalamasına kıyasla artarken, ithalatı gerilemiştir. Yatırımlara ilişkin
göstergelerden makine-ekipman üretimi çeyreklik bazda değişim göstermezken
ithalatı artış kaydetmiştir. İç piyasaya yapılan otomobil ve hafif ticari araç satışlarında
yılın ikinci yarısında güçlü artışlar gerçekleşmiştir. İnşaat yatırımlarına ilişkin
verilerden mineral maddeler üretimi ile inşaat istihdamında ılımlı artışlar
gözlenmektedir. Krediler ise ılımlı artış eğilimine devam etmektedir. Bu çerçevede,
üçüncü çeyreğin ardından son çeyrekte de iç talepte toparlanma beklenmektedir.
Yatırım eğiliminde gözlenen iyileşme önümüzdeki dönem için yatırımlar ile ilgili
olumlu sinyaller verirken, tüketici güvenindeki zayıf seyir aşağı yönlü risk
oluşturmaktadır.
9. Dış talep göstergeleri, 2014 yılı üçüncü çeyreğinde duraklayan altın hariç mal bazında
dengelenme sürecinde yılın son çeyreğinde de iyileşme olmadığına işaret etmektedir.
Avrupa ekonomisinde gözlenen yavaşlama ve jeopolitik gelişmeler çerçevesinde
ihracatta biir miktar ivme kaybı gözlenmektedir. Nitekim Ekim-Kasım döneminde bir
önceki çeyreğe göre altın hariç ihracat sınırlı oranda artarken, altın hariç ithalat
görece daha yüksek oranlı bir artış sergilemiştir. Bununla birlikte, dış ticaret
hadlerindeki olumlu gelişmeler ve tüketici kredilerinin ılımlı seyri cari dengedeki
iyileşmeyi destekleyecektir.
10. 2014 yılı ilk çeyreği sonrasında zayıf seyreden tarım dışı istihdam Ağustos-Ekim
dönemlerinde kayda değer bir toparlanma göstermiştir. Bununla birlikte son
dönemde tarım dışı işgücü artışı istihdam artışını dengelemiş ve işsizlik oranları sabit
kalmıştır. İstihdam artışı, tarım dışı sektörlerin tümünde yaşanmıştır. Özellikle sanayi
ve inşaat sektörleri istihdamında Ağustos döneminde başlayan toparlanma eğiliminin
sürdüğü gözlenmektedir. Hizmetler sektörü de tarım dışı istihdama katkı vermeye
devam etmiştir. Ekim dönemi itibarıyla gerçekleşmeler ve öncü göstergeler yılın son
çeyreğinde istihdamda toparlanmaya işaret etmekte ancak işgücündekii artış da
dikkate alındığında işsizlik oranlarında bir gerileme beklenmemektedir.
Para Politikası ve Riskler
11. Sıkı para politikası duruşunun ve alınan makroihtiyati önlemlerin etkisiyle kredi
büyüme hızları makul düzeylerde seyretmektedir. Kredilerin bileşimi de arzu edilen
yönde ilerlemeye devam etmektedir. Tüketici kredilerinin yıllık büyüme oranı düşük
seviyelerde seyrederken ticari krediler göreli olarak daha güçlü bir seyir izlemektedir.
Kredilerdeki bu görünüm bir yandan orta vadeli enflasyon baskılarını sınırlarken diğer
yandan cari dengedeki düzelmeyi desteklemektedir.
12. Para Politikası Kurulu (Kurul), önümüzdeki dönemde büyüme kompozisyonunun iç
talep lehine değişebileceğini tahmin etmektedir. Türkiye’nin en büyük ihracat pazarı
olan Avrupa ülkelerinde büyümenin zayıf seyretmeye devam etmesi ve çevre
ülkelerdeki jeopolitik gelişmeler sonucunda dış talepte yaşanan zayıflama ihracat
büyümesini sınırlandırıcı etki yapmaktadır. İç talepte ise finansal koşullardaki iyileşme
vee petrol fiyatlarındaki düşüşün yarattığı gelir etkisiyle bir miktar toparlanma olacağı
öngörülmektedir. Özetle, dış talep zayıf seyrini korurken iç talep büyümeye ılımlı
düzeyde katkı vermektedir. Büyüme kompozisyonundaki bu değişim enerji dışı cari
açığı bir miktar artırabilecek olsa da enerji ticareti dengesindeki iyileşmeye bağlı
olarak cari açığın azalmaya devam edeceği öngörülmektedir.
13. Önümüzdeki dönemde iktisadi faaliyete dair aşağı yönlü riskler önemini
korumaktadır. Küresel finansal piyasalarda oynaklığın devam etmesi ve güven
endekslerindeki zayıf seyir özel kesim nihai talebinin büyümeye yaptığı katkıyı
sınırlayabilecektir. Dış talepte ek zayıflama gözlenmesi ve küresel büyüme oranlarının
önemli oranda gerilemesi durumunda, emtia fiyatlarında yaşanacak düşüşler
enflasyonu azaltıcı etki yapacak, fakat aynı zamanda yurt içi iktisadi faaliyet üzerinde
belirgin olumsuz etkiler gözlenebilecektir. Bu durumda, Kurul politika araçlarını
ekonomiyi destekleyici yönde kullanacaktır..
14. 2015 yılında enflasyon görünümünü olumlu yönde etkileyebilecek birçok faktör
bulunmaktadır. İktisadi faaliyette öngörülen toparlanmanın kademeli bir şekilde
gerçekleşmesi ve toplam talep gelişmelerinin enflasyondaki düşüş sürecini
desteklemesi beklenmektedir. Para politikasındaki sıkı duruş ve alınan makroihtiyati
önlemler enflasyonu, özellikle enerji ve gıda dışı (çekirdek) enflasyon göstergelerini
olumlu yönde etkilemektedir. Birikimli döviz kuru gelişmelerinin yıllık enflasyon
üzerindeki olumsuz yansımaları da kademeli olarak azalmaktadır. Ayrıca, başta petrol
olmak üzere düşen emtia fiyatları enflasyondaki düşüş sürecini desteklemektedir.
Nitekim son dönemde orta vadeli enflasyon beklentilerinde kayda değer bir düşüş
gözlenmektedir. Bu olumlu gelişmeleri değerlendiren Kurul, bir haftalık repo faizinde
ölçülü bir indirim yapılmasına karar vermiştir.
15. Yakın dönemde küresel finans piyasaları dalgalı bir seyir izlemiştir. 2015 yılında
gelişmekte olan ülkelere olan sermaye akımllarındaki oynaklığın devam edebileceği
değerlendirilmektedir. Küresel para politikalarının normalleşme sürecine dair
süregelen belirsizlikler, küresel risk iştahının ve sermaye akımlarının verilere duyarlı
kalmasına neden olmaktadır. Kurul, artan küresel oynaklık karşısında kısa vadede
para politikasında esnekliğin korunmasının faydalı olacağını belirterek bu aşamada
gecelik faizlerin değiştirilmemesinin uygun olacağını belirtmiştir.
16. Kurul, faiz koridorunun esnek bir şekilde kullanılmasının küresel piyasalardaki
oynaklığa karşı koruyucu bir rol oynadığını ifade etmiştir. Bu çerçevede, enflasyon
beklentileri, fiyatlama davranışları ve enflasyonu etkileyen diğer unsurların yakından
izlenmeye devam edilmesi ve enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana
kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşun
sürdürülmesi kararlaştırılmıştır.
17. Toplantıda Enflasyon Raporunda yer alması öngörülen tahminler de
değerlendirilmiştir. Kurul, mevcut poolitika duruşu altında enflasyonun 2015 yılı
ortalarında hedefle uyumlu seviyelere geleceğini tahmin etmektedir. Bununla birlikte,
enflasyondaki düşüşün kalıcı olması için temkinli bir yaklaşım gerektiği ifade
edilmiştir. Kurul, maliyet ve talep faktörlerinin enflasyondaki düşüşü desteklediği
mevcut konjonktürde enflasyonu kalıcı olarak düşürmek için önemli bir fırsatın ortaya
çıktığını düşünmektedir. Enflasyonun düşük seviyelerde kalıcı olması yatırımları ve
potansiyel büyümeyi destekleyecek bir unsur olabilecektir. Bu çerçevede önümüzdeki
dönemde enflasyonla mücadelenin kararlılıkla devam edeceği ve para politikası
kararlarının enflasyon görünümündeki iyileşmenin hızına bağlı olacağı belirtilmiştir.
18. Maliye politikasına ve vergi düzenlemelerine ilişkin gelişmeler enflasyon görünümüne
etkileri bakımından yakından takip edilmektedir. Para politikası duruşu
oluşturulurken, mali disiplinin korunacağı ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlarda
öngörülmeyen bir artış gerçekleşmeyeceği varsayıılmaktadır. Maliye politikasının söz
konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon
görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunun da güncellenmesi
söz konusu olabilecektir.
19. Kurul, Orta Vadeli Program’da enflasyonla mücadelenin öncelikli konu olarak yer
almasının olumlu bir gelişme olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, açıklanan yapısal
reformların uygulamaya geçirilmesinin büyüme potansiyelini önemli ölçüde
artırabileceğini belirtilmiştir. Mali disiplini kalıcı hale getirecek ve tasarruf açığını
azaltacak her türlü tedbir makroekonomik istikrarı destekleyecek ve uzun vadeli
kamu borçlanma faizlerinin düşük düzeylerde seyretmesini sağlayarak toplumsal
refaha olumlu katkıda bulunacaktır.



< 27.01.2015 diğer haberleri için tıklayınız.

KVKK | Çerez Politikası | Aydınlatma Metni | Cookie Seçeneklerini Güncelle